Friday, August 29, 2008

Colde balik tutmak :)

Aman ya col mol... hicde bile colde yasamiyoruz deniz kenarinda yasiyoruz biz :))) hic arkamiza bakmiyoruz, hep denize bakiyoruz tamam mi!!!!


Bu soz konusu colun kiyisinda deniz de var mi kardesim?


oltalarimiz da var mi?


"dayi"nin da teknesi ne gune duruyor yarabbim; okullar acildi, yihhuuu balik sezonu basladi demektir; haydi baliga!!!



Bugunku balik maceramizin hasilati baya iyiydi; ben bir degisiklik yaptim; her hafta aldigimiz sardalyanin yanisira taze karides aldim, kabuklariyla filan dilimledik taktik ignelere salladik denize, amanin inanilmaz bisiy KILOLARCA balik tuttuk iyi mi...





biraz agir yaziyorum su anda, balik ve salata ile dolu mide parmak hareketlerim bile yavasladi valla :)))






Gunun en guzel haberlerinden biri de ben bugun 300beygir gucundeki (atlardan kayigin buyuklugu hayal edilsin diye bahsedilmistir) motoru tasiyacak trailor u(bunun turkcesini bilmiyom, soyle diyelim; hani kayigi tasiyan alet var ya arabanin arkasina baglaniyo; iste o!) iste o aleti ben TEK BASIMA suya indirdim ve motoru baglattim:)))





ben trailor'u suya indirirken cevredeki lokallerin dehset bakislari gorulmeye degerdi; acemi acemi kivirdim, zivirdim, ama en sonunda dogru yeri buldum galiba:)






ama sevgili diger balikci arkadaslarimizin gozleri asil dayi 15 yasindaki oglu Can'a motoru trailor'a tirmanma izni verdiginde yuvalarindan firladi:) he he he! aslan oglum, o kadar basarili yapti ki bu isi; dayi da kendisini yedeklemis olmanin gururunu yasadi sanirim (tabi can'in suratle trailor'a tirmanmasindan ve dayinin can havli ile kendini denize atmasindan bahsetmiyoruz burada:)))

hehehehehheh!!!

canikom! seni seviyom!!!





Ve benim kurabiyem de bu sirada ben trailor u almaya gittigimde cekirge gibi atlayip motorun yan tarafinin sivri bir yere carpmasini onlemis ayaklari ile ittirerek ; 10 yasinda bir asistan icin iyi numara yani:)) hem de o 10 yasindaki asistan yakalanan yaklasik 8 kilo baligin yarisini benimle birlikte ayikladi vallahi!!! kesinlikle hele burada bir abartma yoktur; annesinin " balikci" kizi, hem de hic cekinmeden yaklasik 3 kilo bayik ayiklamistir bu aksam, ve bu yazi bir belgedir!!

:)))))


Neyse bazi komik konusmalar da oldu bu esnada; ben onlari da aktarayim ve cekileyim ortamdan:


motoru denizde park etmeye calisirken(hani ben atlayip trailor u getircem ya) "petrol arama" ekiplerinin kucuk iskelesine yaklasmisiz muhtemelen koreli(filipinli olamaz onlarin hayal gucu daha cok!) bir arkadas "buraya yanasamazsiniz yassahh!!!" dedi dayi da "Thank you for nothing" dedi(hicbirsey icin tesekkur ederim), adam da "your welcome, always at on your service"(bisiy diil, her zaman).. hahhahhah adan cok mutlu idi kendine tesekkur edildigine thank you dan sonasini duymadi:))) dakikalarca gulduk!!


Sona her sey bitti eve giderken sitenin kapisindaki guvenlik durdurdu bizi " it is very big!!!" (cok buyukk!!) dedi arkadaki motoru gostererek ; ve dayi nin bizi koparttigi cevap

"oh! i don't believe you, how do you know?" (oh, size inanmiyorum, nerden biliyorsunuz?)


guvenlik(biraz bozularak): i mean the boat(kayik dedim)


dayi: "you should come to marina and see the real big ones"(marinaya gelip daha buyuklerini gormelisiniz)


aslinda adamin derdi, bu gemiyi siteye sokamazsiniz, bir yere park edemezsiniz, yasak falan filan.. dersini calisiyo da; bu motorcukun evin otoparkina parkedildigini bilmiyo tabi..ve gereken butun izinlerin alindigini... dayi da geyik yapiyo:)))


ama biz bu arada dayinin muhabbetinden yikilmis durumdayiz arabanin icinde...


dayi: are you new?(yenimisin)... cunku guvenlikteki butun cocuklar biliyo bu motorun izinli oldugunu; her cuma sabahi saat 6 da biz baliga cikarken bize el salliyolar:))


guvenlik: yes I am(evet)


dayi: ok call your boss now and ask them abt ..... house's boat.. bye ...(simdi patronunu ara ve sor su su su eve ait motoru..hoscakal)


dedik gittik ama..


"this is so big!" hala benim aklimda kalacak:)))

Thursday, August 28, 2008

"Insanlar cildirmis olmali"



Ya tamam hadi cok paraniz var hep beraber abartalim.. da..

Ohannes yani!!!! bu ne yaaa????

Adamlar gokyuzune dogru 2,5 kilometre uzunlugunda bir kule yapacaklar iyi mi?

Annecim ya; ben eyfel kulesinin 3. katina cikamadim korkudan; daha burj dubai nin yuksekligini icime sindireemisken, bu ne yaaa???

Simdi bu yaziyi okuyanlara fantazi gibi geliyordur bu proje ama ben "burj dubai"nin, "jumeirah islands" in, "ski dubai" nin de FANTAZI oldugu gunleri de bildigim icin, bu proje bana baya anlamli geldi hani:) yapcas dediklerinde yapiyo amcalar ya!
ahh oraya verecegimiz celik miktarini hayal bile edemiyorum :))))
Hatta soyle soyliyeyim, Abu Dhabi'den bi proje almistik; proje suluboya ile cizilmizti, adamlar "biz boole bisiy istiyos!!" demislerdi.. gulmustuk, ama yapmistik.. butce sonsuzdu!!!!



Bu yeni kule ilgili biraz bilgi vereyim :

Bu kule 400 katli olacakmis.

Ismi "Dubai City Tower". (bi de hemen isim koyuyolar cok guluyorum ben buna; hemen kisilik veriyorlar hayallerine yani:)))

Bir suru doner kat i olacak.

eyfel kulesi 300metre yukseklikte.

Su anda" sanimiz serefimiz, dunyanin en buyuk gokdeleni" dedikleri "burj dubai" 705 metre yukseklikte.

Ay annecim ya; bu ne ya; yakinda gokdelenle uzaya mi cikacak insanoglu ne yapacak??
"Petrol"un gucune bakar misin lutfen yaaa....




Wednesday, August 27, 2008

Yaz aylarindan neseli anilar (1)

Bir arkadasimizin 50.dogum gununu unutulmaz yaptik bu yaz.


Bu arkadasimiz benim blogumda "dayi" kod adi ile aniliyor, ayni zamanda benim patronumdur kendisi 8 yildir, once Turkiyede sonra burada; esi ise "civciv" kod adi ile anilir blogda, o da benim cok yakin arkadasim.






bu amca 50 yasini dolduruyor; naapmak lazim? siki bir kutlama...yabadaba duuuuu!!!


fizibilite calismalarini 3-4 ay once baslattik ve benim evimde 25 kisilik lojistik ve finans departmaninin katilacagi bir parti duzenledik.
hintli ve filipinli folklor ekipleri calismaya basladi...

civciv den "dayi" nin hayatinda onemli oldugunu dusundugu 95 adet fotograf aldik.


yine civcivden dayinin en favori sarkilarini ogrendik; resimler ve muziklerle 10 dakikalik bir prezentasyon hazirladik.
(dayi izlerken vallahi hungurt fosurt agladi:)))
nihahaha aglattik!!!!

dayi "yelkenle acilmayi" cok sever. ona yelkenli seklinde bir pasta yaptirdik.


"Van gogh" un FAN idir. van gogh un mid day rest tablosunu reproduksiyon yaptirdik yagli boya ve enteresan kocaman dubaide buldugumuz ressam tatli bir Turk kizimizdi iyi mi?? arkadas olduk onunla sonra...onu ve esini dogum gunune de davet ettik, mutlulugu canli, gozleri ile gorduler:)

95 fotograf vardi ya; biraz secme yaptik, secilmis fotograflari 1 metreye 80cm kolaj ve ahsap cerceve tablo yaptirdik.

ekipteki hintli kizarimiz hintli folklorik dans yapti.

Filipinliler kendi yoresel danslarini yapti.

hepsi provali; onceden hazirlanmisti; dayi inanilmaz keyif duydu.. en onemlisi de;

o aksam oraya geldiginde, sadece departman toplantisi var saniyodu(tam dogum gununun gunu degildi cunku), surprizler ardi ardina ciktikca shock oldu:)))

haa bir de kendisine ve civcive hintli bluzleri giydirdik, cok seker oldular.

iyi ki dogdun dayi.

sen hepimizin abisi, babasi ve dayisisin...

sik disini, bir 50 yil sonra DALYA yi kutlayacagiz:)))

p.s. bu yaziyi check etmeye devam edin; internet azizlik yapti asil yukleyecegim resimleri yukleyemedim:)))


this and that..

boyle aciyorum sayfayi bazen, "this and that" demek geliyor icimden; cunku ne anlatmak istedigimi bilmiyorum, aslinda essek gibi biliyorum da boyle seyler blogda olur mu yakisir mi filan...

amaaaaann..
ben ve tabularim..
birbirimizi dove dove mezara goturces tabularim ve ben..

neyse; ne diyordum?
bi sey demiyormuydum?
dur ben bulurum diycek bisiy...hikaye bitmiyo bende.

Ahhha buldum!!!!
Shanghai a gittim biliyomusunuz bu yaz.. unutamayacagim seyahatlerimden birisiydi; o kadar komunist ama o kadar da kapitalist bir ulkeye gitmis olmak inanilmaz enteresandi.
Tum ulkede gayrisafimillihasila 70 euro; shanghai da 150 euro..
acayip yani..
Herkesin ustunde(genel mudurler de dahil) emin ol 20 yildir giyilmis solmus kiyafetler!

Toplantidan sonra birlikte taksiye bindigim canti takim elbiseli fransiz acentamiza "yaa bu taksi soforlerinin cevresinde neden hep kalin bir plastik koruma var cok mu tehlikeli bu ulke?" dedigimde adam "hah ha ha alakasi bile yok cok guvenli" dedi.
Ben sustum; "peki soforun cikis kapisinin yaninda neden baseball sopasi var?" demedim..
guldum sadece:))
salak, 2 yildir neyin ne oldugunu anlamamis.
insallah bir ara sokaga girmez, takip eden 5 yil icinde(eger hala orda olursa)

1970 turkiyesinde sokaklardaymisim gibi geldi shanghaida sokaklarda yururken.

Bir de ispotacilar.. inanilmazlar!! kesinlikle sultanahmet camii nin cevresindekiler kadar basarililar!!

sonra hic kimsenin ingilizce bilmiyor olmasi beni cok sasirtti "ben bu filmi gordum" dedim kendi kendime.

kurabiyem bu sene cince kursa basliyor:) cunku emin oldum bu potansiyel nufus bir 30 yil kadar daha ingilizceyi ogrenemiyecek!!!

CHINA!!! her sey kocaman! her yer kalabalik! bisikletler; arabalar; insanlar... hepsi birbirinin ustunde ama bir sey ilgimi cekti ki : ya hepsi mutlu yaaa:)))

yemin ediyorum bir tane gulumsemeyen insan gormedim!

Yolda araba bisklete carpiyor, ikisi de gulumseyerek bagira cagira kavga ediyor, boyle bisiy var mi ya?goruyorsun; ikisi de birbirinden igreniyor ama hala gulumsuyorlar!!!!!
soole yaradana siginip..
toobe toobeee...

dogal tas isinde calistigim donemde patronum derdi ki " aman mozaik eserlerimizi cinliler gormesin valla 20 kisilik aileler disleriyle taslari yontar ve aynisinin taklidini yapar"..

ben shanghai da bunu gordum; yasama sevinciyle valla herbisiyin taklidini yaparlar!!!

allah canimi alsin tek serbest yarim gunumde deli gibi canta aldim(bakiniz: bolum88 konu:kadinlar cantaya ve ayakabiya doymaz)

o kadar basarili taklit yapiyolar ki her seyin...

bizim belki kaybettigimiz yasama sevincimizin taklidini bile!!!!

belki mutlulugun bile...

sona biz onlardan geri aliriz yasama sevincimizi; dakikasi yarim dolar; herkes memnun alisveris oluverir :

onlarin paraya bizim o sevince ve mutluluga ihtiyacimiz oldugu icin :)))

ninhao!

Tuesday, August 26, 2008

Yasasiiinnnn!! Okul acildi!!!


Biricik kurabiyemin ilk okula basladigi gunler; okulun ilk gunu o urkek bakan gozleri, ben gulumseyerek sinifin kapisindan bakarken destek vermek icin neredeyse aglayacakmis gibi duran surati daha dun gibi aklimda...


Hepimizin bebeleri kendimize prens ve prensesler ya; hic kiyamiyorsun sinifa birakip gitmeye ilk gunler sen de...


Daha dun gibi gozumun onunde o kalemi tutmaya calisan minik minik parmaklar...

Basardigindaki kocaman gulumseme dissiz agzinda olusan...


Sonra su gibi akan zamanla birlikte artik kosa kosa gitmeye basliyorlar okula, kocaman oluyorlar bir de...

Yaz tatilinin son gunlerine dogru kendilerini nasil oyalayacaklarini bilemiyorlar, ozluyorlar okula gitmeyi...

Hayranlikla izliyorsun bu sefer bu suratli gelisimi; gurur duyuyorsun...


Bir egitim yilina daha basladik bugun Kurabiyem kocaman oldu 5inci sinifa basladi.


Bir haftadir hazirlik yapiyoruz okul baslayacagi icin.


Dun aksam heyecandan uyuyamadi(k) :) dile kolay ilkokulun son senesi; besinci siniflar ilkokul bolumundeki butun cocuklarin abileri ablalari olacaklar.

Cantalar hazirlandi, kalemler acildi ozenle kalem kutusuna kondu...


Bu sabah sinif kapisinin onunde arkadaslari ile kavusmalari gorulmeye degerdi...

Sen sakrak bicir bicir cocuk sesleri ile okul koridorlari can bulmustu.

Ogretmenler sevgi ve cosku ile kucakliyordu tum ogrencileri birer birer.

Icimden okul yillarina donmek geldi vallahi :)


Bir tanecik akilli kurabiyecime, tatli kizima bu yil da basarilar diliyorum, umarim nese ile bilgi dolu bir yil geciririz.

Monday, August 25, 2008

Kucugum...

Uykusu kacmis bir "ikize gebe anne" dolayisi ile yeniden dinledim bu sarkiyi; tesadufen..

ve sonra 58 kere filan daha dinledim.

dinlerken kendimden gectim; yorgunum sanirim.

"kucugum daha cok kucugum bu yuzden butun hatalarim
ogunmem bu yuzdenbu yuzden kendimi ozel onemli zannetmem
kucugum daha cok kucugum bu yuzden butun sacmalamam
yenilmem bu yuzden bu yuzden kendime hala guvensizligim
ne kadar az yol almisim ne kadar azyolun basindaymisim meger
elimde yalandan kocaman rengarenk gecici oyuncak zaferler
ne kadar az yol almisim ne kadar az yolun basindaymisim meger
elimde yalandan kocaman rengarenk gecici oyuncak zaferler
kucugum daha cok kucugum bu yuzden butun korkularim
gururum bu yuzden bu yuzden cocuk gibi korunmasizligim
kucugum daha cok kucugum bu yuzden sonsuz endisem
savunmam bu yuzdenbu yuzden bir kucuk iz birakmak icin didinmem
ne kadar az yol almisim ne kadar az yolun basindaymisim meger
elimde yalandan kocaman rengarenk gecici oyuncak zaferler
ne kadar az yol almisim ne kadar az yolun basindaymisim meger
elimde yalandan kocaman rengarenk gecici oyuncak zaferler
kucugum daha cok kucugum"

yillar sonra; yine tesekkurler Sezen..

Dustum


Dizim acidi ayni cocukken hatirladigim yaslarimda dustugum gibi.

Basimi dogrulttum yerden kalktigim sirada, gayri ihtiyari ellerimdeki col kumunu silkelerken.

Yine takilmistim, allahtan burnumu carpmiyorum artik zira bunca sene duse kalka burun ustu ucarken hayatta, ellerimle yuzumu korumayi ogrendim.

Yuregimi korumayi da ogrenicem; az kaldi.

Dustum yine cok kotu, ama sadece dizim acidi.

Ayni cocukken dustugum zamanlarda oldugu gibi; fakat yine kalbim daha cok acidi.

Koy hayatimi ozledim..


Icimde bir yerlerde var biliyorum!


Hafizamda taze degil; olsun... genetik kodlamamda var; vardir olmustur olmali!


Ben koyluyum ve koy hayatimi ozledim.


Sabah 5de horoz sesiyle kalkmayi; kis ise sobaya 2 odun atip bebeler ve adam uyanana kadar evi isitmayi kendim sirtimda yipranmis hirkamla isinmaya calisirken...


Titreye titreye onlarin sicacik kerpic damin altinda uyanacaklarini hayal etmeyi...


uzerine de vidalari paslanmis caydanligi koymayi, su kaynadiginda puf puf otsun diye...


ve buharin tazeligini tekrar cigerlerime cekip, tekrar sarinip hirkama disari cikmayi tavuklarin altindan yumurtalarini almak icin onlar "bidaaakkk" diye bagirirken, ve ben her aldigim yumurtada onlara tesekkur ederken...


dondugum damin altinda yine hala bebeler de adam da uyurken cizirdayan tereyaginin sesinde ve kokusunda pisen yumurtanin tadinda;

gune merhaba demeyi; zar zor yerlestirilmis kornislerden zorlanarak tutturulmus perdeleri acarak ev halkini gunun taze kokusuna davet etmeyi;
sadece "yasamak" mutlulugu ile gune baslamayi


ozledim...


kesinlikle genetik kodlamamda var yahu!!


yemin ediyorum ozledim :)


P.S.bu arada van gogh pek gitmedi bu enstanteneye ama van gogh oldugunu bilmeyen aman da ne yakismis konuya der diye dusunuyorum :p

Saturday, August 23, 2008

Boyle birini tanidim

Gozlerim acilmis hayretle izliyordum cunku yine ayni seyi, hem de cok inanarak yapiyordu.

Nefes almadan konusurken agzindan cikan her sozcugun ilk harfi bir onceki sozcugun son harfine yapisiyordu adeta.
Bunu bir cizgi film sahnesi olarak dusunsem, agzindan cikan kopukleri de hayal edebilirdim adeta...Gulmemi tutmaya calistim...

Kesintisiz konusmasindaki yonlendirmeye calismasina ara verirse sanki olusagelecek bosluktan tum gercekler dokulecek saniyor, onun icin anlatacaklarindaki anlami arttirmak icin dogru durust vurgulama bile yapmiyordu.

Kagida yazsan agzindan cikanlari anlamsiz ifadeler olurdu aslinda.

Belki de o "es"var ya hani muzikteki bosluk; o olusagelmeyince gercek hayattan kacmasi mumkun oluyordu ne bileyim...

Ben hic nefes almadan dusunmedim ve kurgulamadim ki...

Ama onun, olusacak bir bosluga veya herhangi bir yerlerden ortaya cikacak gercekleri tasimaya tahammulu de gucu de yoktu, zira oyle bir durumda kendini kandirmasi da zor olacakti(belki de dusunmeye baslayacakti) ki bu hayati boyunca hic goze aldigi bir pozisyon degildi..

En guzeli sirtini dayadigi konusu bile olmayan davasinda hep birilerini suclamaya devam etmekti.
Hep baskalarini suclayarak hayat daha kolaydi sanki.

Magduru oynamayi seven gururlu edebiyati ve narsisistik yapisi ile hayati boyunca cevresindeki herkesi nasil da etkiledigini dusunurken gorme yetisini kaybetmisti adeta, zira su ilerleyen orta yaslarinda bile yapayalniz oldugunu ne goruyor ne de hissediyordu.
Hislerini aldirmisti belki de ne bileyim...

Anlamaya calismayi birakmis ben yine ve hala hayretle izliyordum!

Kendi inandigi yalanlari gercekmis gibi yansitmak cok kolaydi fazla dusunmesine gerek kalmiyor, yorulmuyordu; gereken extra eforu baskalarini didik didik etmek icin kullanmak da ayrica cok konforluydu.

Uc uca ekleyip konusurken sundugu ve savundugu konu ve detaylarin kimi zaman kendi icinde celistigini de farkedemeyecek kadar kendinden gecerdi kimi zaman; simdi de oyle olmustu.

Ancak aciyamiyordum bile...

Hicbirseye bakarken ne yapmak gerekirdi ki?

Yorgundum.

Yattim uyudum.

Thursday, August 21, 2008

Dogum gunu pastasi ve Motta(3 son)

Haldir huldur ise dalinca her seyi yapamiyor insan, onun icin tamamlayamadim basimiza geleni anlatmayi.



Nerde kalmistik? Hah, Tansastan ciktik; cocuklarla birlikte gule oynaya vardik aquapark'a.Dile kolay cocuklar koca bir yil bekliyor bu eglenceyi :))





Onlar sapir supur kaydiraklardan atlarken, ve de biz kuzumla golgeye konuclanmis muhabbetten kendimizi kaybetmisken telefonum caldi.Arayan Izmirden Mottanin bolge muduru idi; iste ozur mozur "muhendislerimiz konuyu inceleyecek" filan; ben yine "benim cocuklarima bir sey olsa hic bir sekilde bunu tazmin edemezdiniz farkinda misiniz?" filan... "beni arayin, ne yapacaginizi merak ediyorum" dedim kapattim.

Bir saat sonra bu sefer Istanbul Genel Mudurlukten Bayan X "simdi genel mudurun odasina giriyorum bir de olayi sizden dinleyeyim dedim"...anlattim.."bana haber vereceksiniz ne olacak bu konu"... tamam mi tamam..



beni arada birkac kez aradilar; iste efendim butun kestaneli pastalar toplatilmis tum mottalardan.. sebep galiba "kisi" hatasiymis.. cozceklermis..



birkac gun sonra aradilar "bolge mudurune ihtarname verildi; kusadasi Tansastaki tum motta elemanlari isten cikartildi" dediler...



Agzim bes karis acik kaldi!!!



Inanamadim...



nasil bir cozumdu bu ki?



"bana mail atin kartimi ve adresimi vermistim, bu konusmayi yazili olarak bana iletin" dedim.



atmadilar.



isten atilan tum Kusadasi Motta elemanlarindan ozur dilerim.



hala saskin ve sinirliyim!!!!

Sunday, August 17, 2008

Dogum gunu pastasi ve Motta(2)

Sonra soyle oldu...

Biz, yani universite arkadasim(kod adi kuzu), onun kizi, benim kurabiyem ve sevgili yigenim sabah kalkip cocuklarin ishalinin filan devam edip etmedigini anladiktan sonra tatil planimiza devam etmek; yani o gun aquaparka gitmek icin hazirlanmaya basladik.Kim bilir cocuklarin karin agrisi belki vardi ve soylemediler sirf iple cektikleri plan iptal olmasin diye :)

Arabaya dolusup, gecenin enkazi Motta Pastayi da alip yola ciktik.
Plan ve amac yolda Tansasa ugrayip agizlarinin payini vermekle birlikte Turkiye'de gida zehirlenmesi tehlikesine karsi ne gibi tepki verildigini gozlemlemek.Cocuklari arabada birakip kuzuyla beraber elimizde kuflu pasta Tansastan iceri girdik.

DUYGU RAPORU = Dogum gunum mahfoldugu icin uzgunum! Cocuklarim rahatsizlandi mutsuzum!hala endiseliyim!! Baska cocuklari da zehirliyorduk bunlar yuzunden sinirliyim!!

Ben- Bir yetkili ile gorusebilir miyim?

Guvenlik gorevlisi- Hangi konuda yetkili olacak?

B- Icinde yesil yesil kufleri olmak itibari ile marketinizden dun satin alinmis Motta pasta masasi muduru lutfen.

GG(biraz bozularak elindeki telsizden birbir dirdir birilerine seslenir)- geliyor yetkilimiz efendim.

B- mersi...

IYYKOIIMDSMPMM- Buyrun nasil yardimci olabilirim?

B- kutuyu acin ve koklayin; sonra bana nasil yardimci olacaginizi siz soyleyin.bunu dun satin aldim ve cocuklarim neredeyse zehirleniyordu

IYYKOIIMDSMPMM(kutuyu acip koklar ve)- boyyykkk

B-(gulumseyerek) aaa? ayni dili konusuyoruz, ne guzel! bence de boyyk :))))

IYYKOIIMDSMPMM(kasaya dogru seslenerek)- lutfen bayanin parasini iade edin (sonra bana donerek) endiselenmeyin bayan, ayni pastadan size bedava iki tane verilecek simdi

B(gozlerim yuvalarindan cikmis nihiyaaa nidalari atip kadini yere yapistirip sacini basini yolmak uzere derin bir nefes alirken....)

Kuzu- ah sagolun sayin yetkili biz de bunu bekliyorduk.paramizi geri alacagiz tabii ama bize sus payi olarak vereceginiz "ayni" pastalarin icindeki kuflerde ayni "yesil tonu" tutturacaginizi nasil garanti ediyorsunuz?
(bayiliyorum bu kiza.. universitede yurtta kalirken de boyle bir tartisma esnasinda sinirimi sunger gibi alirdi zirt diye bisiy soyleyip)

B- kesinlikle saka yaptiginizi dusunmek istiyorum sayin bocekli kuflu pasta muduru! sizden daha ust bisiyler birileri varsa o gelsin yoksa Tansasin genel muduru gelsin, yoksa az sonra Kusadasinda gidebilecegim en ust bisiyler mudurunun yaninda olacagim!!!(bu sirada kuzunun yaptigi yoruma yumusadigim icin histeri krizi gulmesini durduran bir kadin gibi konusuyorum:))))

(sonra birbir dirdir telsizler telefonlar birileri daha cagrildi; guvenligin en bi yetkilisi cagrildi filan; cevremizdeki halka genisledi iyice, halkimi bilirsiniz, tatildeki canim halkim da miril miril muthis sessiz yorumlari ile bazisi da gobegini kasiyarak olay anini izliyor)

Mottanin en bi yetkilisi gelir bu sefer(o anda kusadasi tansasda bulunan)- ozur dileriz hanimefendi(kutuyu alip goturmeye seyirterek) paraniz iade edilecek

B- (kuzu kolumdan tutarken, elim ve isaret parmagim havada) hey hey hey hey bi dakka!! alin bu kartim! uzerine Turkiye numarami da yazdim.Ben bilincli bir tuketiciyim ve haklarimi GAYET iyi biliyorum.Ben ne yapabilecegimi; firmaniza da ne olacagini gayet iyi biliyorum(burada salliyorum:)) ne yapacaklarini gormek icin hala meraktan catliyorum!) Daha ne yapacagima karar vermedim.Sizin ne yapacaginizi seyrettikten sonra; ki asama asama beni ariyacaksiniz ne oldugu ile ilgili!!buna karar vericem! pastanin resmi; fislerim vs hepsi bende.. beni yarina kadar aradiniz aradiniz aramadiniz, tansas da motta da benim dogum gunumu mahfettigi ve cocuklarimi zehirlemeye tesebbus ettigi icin cok uzulecek(gulumseyerek) hadi size iyi gunler

B-(parami alirken kasada guvenligin yetkilisine gulumseyerek) size de numarami birakiyorum buyrun. bu konuda neler yapildigindan haberdar olmak istiyorum.siz bana bilgi vermezseniz, ben hobi olarak yazi yazdigim dergide okuyucularima bilgi vericem(valla blof yapmadim yaaa); bunu da daha bi yetkililerinize iletin lutfen, ben demin soylemeyi unuttum.

gobegini kasiyan tatilcilerin alkislari arasinda; perde iner...

Saturday, August 16, 2008

Dogum gunu pastasi ve Motta(1)



Hani donduk ya tatilden hem de cebimizde bir suru ani ile...
Cogu tatli bir de aci yuregimde; dusgezgini(ruhu sad olsun) gocmus gitmis bu diyardan kutlarken ben "dogum gunu"mu nese ile...
Aslinda aci iki; bir de komsumuz Tulin ablanin annesini kaybettik ama 80 ustu bu anneyi zaten bekliyorduk; 47 yas olumu kadar arkasinda birakmadi genc birilerini..
Donuyor ya hani dunya..
31 temmuz gecesi, dogum gunu kutlamasinda, istanbuldan kuzumu(universitedeki biricik arkadasim kuzum bu; kurabiye kuzum degil :)) da civcivini-o da kurabiyemin arkadasi- de almis getirmisim kusadasina basip kuzunun arabasiyle gelmisiz adaya, gercekten ayaklarimiz kicimiza vuruyor memleket ozlemi ile...

Tutturdu buyuk kuzum en son mangal icin etleri almis eve donerken "illa pasta da alcas!"
ben- kizim 42 yasindaki karinin dogum gunu pastasi mumu ile ne isi var toobe toobeee!
kuzu- yok yok illaki de billaki de alacas!!!

iyi dedik seyirttik Tansas'in Motta reyonuna dogru...
baktik baktik pastalara; kestaneyi cok severim!!! hemen havaya girdim benim pastam ya :P sectim bi pasta hemu de kestaneli :)) (sanki yiycem!) ama benim dogum gunum ya; olsun! herkes sevsin kestaneyi bu gece :P Bu arada kuzu parazit yapiyo "bu pasta tazemi?nerden geldi?nereye gitti? annesi kim? babasi kim? birbir dirdir virvir"
Bi dirsek attim bogrune! susturdum onu :)

ohh mis gibi duslar alindi; makyajlar yapildi (kuzum yine herkesi te tek oturtup boyadi ay ablam adeta bir prenses diana oldu bu sefer:) sikir sikir giyinildi.. sanki LAILA da dogum gunu kutlamasi yapilacak puhahhaa(bu arada ben bizim yazligin bahcesine "ayla cafe ve onyil bar" derim.. ayla annem...Onyil da babam(cumhuriyetin onuncu yilinda dogmus, ismi de ONYIL olmus ataturkcu babam benim).. sagolsun dostlar bizim yazlikta hem bes cayinda hem de keraat vaktinde bizde toplanir; biz de onlarla nefes aliriz hayata:)))

Neyse annemin lezzetli mezeleri, babamin zar zor yanan mangali ve kimseyle icemedigim tatli muhabbetli rakisi, alt evdeki canim komsu Yurdu abimin babama laf atmalari(Tulin ablacim yoktu, dedim ya onun da annesini kaybettik yakin zamanda:(....)derken cocuklar gittiiiii.. geldiiiii... pastayi takip ediyorlarken... arkadaslarini da topladilar siteden; pasta ufleme vakti geldi catti.. Neyse Efendim, ufledik ettik pastayi, tam once kendime servis yapicam; benim kurabiye LUP diye basimda bitti.. ilk tabagi ona verdim tabi hatun HOP diye goturdu ilk dilimin yarisini.. arkasinda kizim ve yigenim Onurun cetesine verildi birer dilim hop hop lup lup hersey salisenin binde birinde oluyor gibi adeta... derken bi anda herkes durdu; sanki koro gibi bir ses "ne kokuyor??? booyykkkkkk!!!" bu arada biri " bu yesil seyler ne?" diyor, annem de (polyanna ya:) "aman yiyin cocugum onlar antep fistigi galiba" diyor..

Sonucta is ortaya cikti! iyrenc bir "kestaneli!!" MOTTA pastasi ile karsi karsiyayiz! ve o yesil seyler zar buyuklugunde KUF ler!!!

"Nasil yani ama ben Tansas'dan alisveris yapmistim hem de bu Motta pastasi"derken...
Amaninn! o da ne??? cocuklarin hepsi pastalarinin en az yarisini yutmus!(bir cocugu kusturmanin ne kadar zor oldugunu onceki tecrubelerimden biliyorum!)

Kurabiyeme haykirdim"kizim hemen acilmamis kutu sut getir ve butun arkadaslarina birer bardak sut icir!hemen!sen de ic!"
Benimki gorev adami!firladi!!(sut urunleri ile karisik zehirlenmelerde en ise yarayan ilac bir bardak sut icmektir; bozuk sut ictiginizde de bir bardak iyi sut icerseniz hic bir sey olmaz)

Cocuklara sut icirildi, ailelerine haber verildi.. filan..
SOnuc hepsi hemen o gece ishal oldu!ve gecti...

Ancak; "pasta zehirlenmeleri cok tehlikelidir; ayni salam zehirlenmesi gibi! yani hastahaneye gidip bir sise serum alip cikamayabilirsiniz!" diye aklimdan derin bir yerlerden gelen teletex mesajlar geciyor bu arada...

"Hemen pastanin kalanlarini kutuya doldurup buzdolabina koyun!!" diye haykirdim!!

"Niye buzdolabina ?" dedi bir ses.

"Satin aldigim rezillik yeter; daha fazla bozulmasini ve kuflerin estetik sekillerini bozmasini istemiyorum!" dedim.

Hepimiz pijamalarimizi giyip yattik, ama ben tavsan gibi uyuyup arada kalkip cocuklarin nefeslerini dinledim.

Ben biliyordum yapacagimi...

Friday, August 15, 2008

Tanri ne anne?


Kurabiye(10 yasinda)- anne bisiy konusalim, cok istiyorum, bu konum cok onemli

ben(22 yillik tecrube ile 20 yasinda)-konusalim kizim

K-bana "cok korkman lazim allahtan" diyolar hep, ondan korkmak zorunda olmak beni cok korkutuyor

B-Kizim kim sana cok kork diyor bilmiyorum ama bence cok degil hic korkman gerekmiyor yaradandan

K-Ama cok kizarsa oldururmus

B-Bu sendeki yanlis bir bilgi, tanri hic bir zaman oyle kizmaz ki; bizi hayret ve heyecanla izliyor; nasil cok iyi insanlar olmayi basarabilecegiz diye... biz onun, bizlerdeki guzelligi gormesi icin bir heyecaniz

K-bazen cok kizdigimda onu sorumlu gorup kotu seyler soyluyorum ona sonra da bana kizip ya beni ya da seni oldurecek diye korkuyorum

B-Tanri katil degildir kizim, bu bir. O bizim daha uzun ve daha mutlu yasamamiz icin melekleri ile hep bizi korur.Ikincisi senin agzindan cikan yahut aklindan gecen degildir onun icin onemli olan; en onemlisi kalbindekidir ve o hepimizin kalbindeki en az kendi bildigimiz kadar iyi bilir.Sen kalbini simdi oldugu kadar temiz tuttugun muddetce zaten sevgi ile butunlesirsin ve tanri bunu cok sever.

K-Madem tanri var, madem her seyi kontrol ediyo, neden insanlar birbirini olduruyo niye hirsizlar var heryerde?

B-Kizim, tanri herseyi paket halinde sunmuyo, bize akil veriyo ve nasil, tum zorluklara ragmen iyi insan olmayi basardigimizi izliyo... yani belli bir noktadan sonra kontrolu bize veriyor ama her zorlukta bizi koruyarak

K-herkezi mi koruyo anne?

B-evet kizim herkezi, secmeden.. sevgi ve iyilikle ilgili olan herkezi koruyor tanri.

K-haaa simdi olduu.. kotuluk yapan katile adamin birini oldururken yardim etmiyo o zaman

B-evet etmiyo kuzum, hatta onun yakalanmasi icin ugrasan guvenlik gorevlilerine de yardim ediyo

K-cezasini ceksin diye di mi?

B-evet bebegim

K-Anne

B-soyle kizim

K-ne kadar yasiycagimiza da tanri mi karar veriyo?

B-bence biz dunyaya gelmeden hangi ogretiyi sececegimize karar verip tanrinin onayiyla biz karar veriyoruz sureye de... bence dunyaya gelmeden tanriyla fikir birligi icinde geliyoruz buraya

K-Yani isimiz bittiginde gidiyoruz ve buna onceden kendimiz karar veriyoruz ve de tanri bunu biliyo?

B-bence oyle

K-cok rahatlatici.. ama sonra yine tanrinin yanina gidiyor olmaliyiz di mi?

B-evet bence oyle kizim; giden birisi beni aramadi cepten :) onun icin detay veremiycem ama bence oyle :)

K-anne bana soz ver benden once gidersen ben gelene kadar tekrar donmuceksin dunyaya, bi bulusalim arada

B-tamam soz kizim

K-birbirimize anlatacak cok seyimiz olur eminim

B-allah gecinden versin; eminim oyle olur kizim

K-Anne

B-soyle bebegim

K-artik ne sen ne ben olcem yahut sevdiklerim olcek diye korkmucam

B-ne guzel, nasil oldu bu?

K-hic bir seyin yok olmuyacagina inandirdin beni

B- :)

K- anne son bir soru, tanri bana kizmaz insallah.. ama kizmaz kizmaz.. sen o cok sakaci cok seker bir sey demistin :)

B- kizmaz annecim, tanri iyi yurekli hic bir dusunceye kizmaz.. ayrica elinde sopayla cezalandirmak icin beklemez..

K- anne.. hani tanri bizi, hepimizi, tum uzayi yaratti diyosun ya?

B-evet diyorum kizim

K- onu kim yaratti?

B-......

K-tanriyi kim yaratti anneee!!! tanrinin omru ne kadar?

B- tanri cok buyuk bir paket sevgidir kizim, kimse onu yaratmadi, bir SEVGI ve IYILIK dusun basi sonu olmayan, iste tanri odur.Ve bizler o sevginin ve iyiligin sadece kucuk birer parcasiyiz..gercek sevginin veya iyi duygunun basi sonu olur mu? olmaz, o sonsuzluktur degil mi? hani sonsuz sayi diyodun ya gecen gun...iste tanri da oyle, tanrinin basladigi yerin onemi yoktur; bittigi yer de olmayacaktir.. ayni sevgi ve iyilik gibi.. onemli olan orada olmasi ve hic bitmeyecegini bilmemizdir..

K- anne

B- soyle kuzum

K-ben tanrinin yarattigi bu anneyi seviyom onun icin seni sectim ben :)

B-bu anne de seni seviyor kuzucum hic bir zaman hic bir yerde bu sevginin bitmeyecegini bilerek... secilmis olmaktan dolayi da cok mutlu bu anne :)

Tuesday, August 12, 2008

Annesini emen bir kedi yavrusu gibi...

Annesini emen bir kedi yavrusu gibi yasiyoruz hayati...



Kimi zaman 2 dakikaya bir omur sigdiriyoruz nefessiz soluksuz ama buyuk bir keyifle; kimi zaman da yoruyor bizi yasam annesini emmekten yorulan bebe gibi boyle uyuyup kalmak hic uyanmamak istiyoruz...




Yasam bazen bize ne kisa sureler icinde o kadar cok sevinc, heyecan, endise ve uzuntuyu sunuyor ki; gulsek mi aglasak mi yazsak mi yok yazmasak sadece okusak mi.. yok yok en iyisi bisiy yapmasak uyuyarak kendimizi imha mi etsek... birbirine karisiyor tum inis cikislar...

Bazen gulerken aglatiyor, bazen de aglarken gulduruyor bizi hergele yasam!!!

..........

Yine bir tatilin sonu; yine ozlemle beklenen ozlem dolu tatilin sonu; yelkeni acmak lazim ekmek teknesine dogru...

Donus yoluna atacagimiz yarinki ilk adimimizda aklimizda yine kisacik ama o kadar da up uzun memleket hasreti giderdigimiz gunler... ve kaleme alacagim bir suru bir suru her duygudan ani...

Sunday, August 10, 2008

Topragin bol olsun... Huzur icinde yatasin..


Hala inanamiyorum...

Kizlarin senin kuzundu be ya, en cok da iki kizini kuzularini birakip gitmene uzuldum..

SEVGILI DUSGEZGINI!!!!

TOPRAGIN BOL; RUHUN SAD OLSUN...

Cok fazla olum kokuyordu yazdiklarin be ; adeta azraille dans ediyordun..
Cok fazla davet ettin be dusgezgini...

neden opsundu melekler her zaman herkesin yureginden filan?? neden???
biraksandi ya Allahimin meleklerini rahat!!!

EN SONUNDA OPTU MELEKLER YUREGINDEN!!!!!

AZRAIL MELEGI OPTU ISTE SENI SONUNDA!!!

NE DIYEYIM!!!

ruhun sad olsun, topragin bol olsun sevgili dus gezgini..

Huzur vardir umuyorum koynunda simdi..

Ama en cok biricik askin Dila ozleyecek seni ... "http://ddiladdila.spaces.live.com/"

Huzur icinde yatasin e mi?


:'(