
Bir de "pigme" var yeni buldum onu; hayat hikayesine bir goz atin, inanilmaz enteresan ve buyuk bir ilgiyle izlememi sagladi yazilari...

Muslugu acmamla birlikte "tissssssssssssssssssssssss" sesini duymam ve beyin isimin yaklasik 586dereceye cikmasi saniyorum bana bir omur gibi gelen 3 saniye icinde oldu!
Ben bu yaziyi yazmaya basladigimda buyuk bir minibusle 12 kisilik bir hintli ekip geldi; disaridaki su motoruna baktilar olctuler bictiler... bir de baktilar ki bugunku sicaktan dolayi evin onundeki su kutusundaki "sicaga dayanikli su borusu" erimis... o eridigi icin de evin onundeki deponun suyu elli dereceye falan cikmis; deponun kapagini bir actilar ki buharlar cikiyor...


Bir zamanlar dünyaya yine yeniden bir cocuk gonderme hazirliklari yapilmaktadir.
Cocuk endiseli cok, urkuyor; Tanriya sorar:
"Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat, ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?"
"Tüm meleklerin arasında senin için bir tanesini seçtim, O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana hergün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın."
"Peki, insanlar bana birşey söylediklerinde, dillerini bilmeden, söylediklerini nasıl anlayacağım?"
"Meleğin sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel sözcükleri söyleyecek. Sana konuşmayı, dikkatle ve sevgi ile öğretecek."
"Peki, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?"
"Meleğin sana ellerini açarak bana dua etmeyi de öğretecek."
"Dünyada kötüler olduğunu da duydum. Beni onlardan kim koruyacak?"
"Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak."
"Fakat, ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm."
"Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve hep iyi bir insan olmaya calisarak bana ulaşmanın yolunu öğretecek."
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır.
Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar; "Şimdi gitmek üzere isem, benim Meleğimin adı ne?"
"Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu, ANNE diye çağıracaksın."
BENIM MELEGIM; BIRICIK ANNEM.
SENI COK SEVIYORUM ANNEMMMMMM....

(dedim ya bak, kucuk buyuk seyler bir seferde aliskanlik yapiyor insanda; eger bir ay once dostum bana bir surpriz hazirlamamis olsaydi belki o zarfi algilamayakti beynim ogle saatlerine kadar filan...)
Baktim zarfa; taaaa "Miami" den...Hafif bir isik yandi beynimde acikca soyleyeyim; "..mi acaba derken heyecanla zarfi actim ve icinden ozenle hazirlanmis bir kucuk paket ve bir zarf cikti
Paketi zedelememeye calisarak actim ama ayni anda kartin zarfini da actim sanirim ikisini birden nasil yaptim hatirlamiyorum ve galiba karti da okudum ayni anda; ve belki o sirada bir de sarki mi soyledim ne :-))))
Catlak kiz!!! MOONSUN!!!
Bana demis ki "Sadece sasirman ve gulumsemen dilegi ile Miami'den kucak dolusu sevgi ve selamlarimi gonderiyorum"
Kartin uzerinde "love, kaughter,harmony,gratitude,joy,serenity,peace,simplicity ve contentment" yaziyor, hepsinin de bir sembolu var...
O zarif elleriyle bana bir de gozluk kilifi kesecigi hazirlamis cicekli cicekli bir de...nasil ozenli yapilmis nasil guzel bir gorseniz...'
kesenin icinde de lavantali ayak rahatlatici toz seysi var; bu aksam sicak suda eriteyim de cinlerimi atayim diye :-D
Paketin susunu de monitorumun kosesine yapistirdim :-)

Sen cok iyi yurekli bir kiz cocugusun Moonsun; ve emin ol dunyanin taaaaaaaaaaaaa orasindan taaaaaaaaaa burasina beni hem sasirtmayi hem de gulumsetmeyi basardin!
Sana kocaman kalbin kadar kocaman mutluluklar diliyorum!!!
Ben ve kizim taaa Dubai'de yasarken blogger vesilesiyle tanistigim, zaman icinde cok iyi de dost oldugum Anadolu'nun bir yerlerinde birbirinden seker bireyleri olan ailesi ile yasayan bu canimin icinin ici, once ablama ulasiyor biz gelmeden, adresimi buluyor Izmir'de kalacagim; usenmiyor kocaman bir kutu hazirliyor...
Icinde yorelerine has sekerlemeler mi istersin, sus esyalari mi, takilar mi, kitap mi, ve hatta onun kuzusu da kurabiyeme kucuk surprizler koyuyor kutunun icine;