Monday, December 01, 2008

Bronshiyotus Canavarus

10 gun once hafta sonunun ortasina atesler icinde uyandim.

Cumartesi sabahiydi; gozumu actigimda cayir cayir yaniyordum... Hic sevmem atesi, ablamin tabiri ile biraz da tabansizimdir, hemen gevseyiveririm dudagim da duser "buhuuu" olurum ben koca kadin.

Hastahaneye dusurmesin allah; "acil"in kapisindan adim atar atmaz hemen "kolunu baglayalim tansiyonuna bakalim, ac agzini yut su dereceyi,serum takalim, koluna delik delelim, kan alalim, hatta kanini emelim nihahahaaa" diye dort taraftan enjektorlu, kucuk boynuzlari ve kuyruklari olan hemsirelerin saldirisina ugramisken (yuksek atesten dolayi bazi gozlem hatalari olusmus olabilir) oradan bir nesteri kaptigimi hayal edip sirtimi duvara vererek "hiheeeytttt!! yaklasmayin!! cizerim!!! bana doktoru caarin" diye cigirdim!!!

Guzel guzel doktorcuma, oksurerek, burnum akarak ve de atesle geldigimi; su anda tek istedigimin kabadan bir ates dusurucu oldugunu guzel guzel anlattim.Adam da peki dedi, ignemi oldum guzel guzel; grip ilacimi aldim ve eve yollandim.

Evde kurabiyemin hazirladigi(ay annemin lafi geldi aklima "kiz olsun da camurdan olsun") vitamin dolu kahvaltiyi lupletip 1-2 saat de uyuduktan sonra kendimi ogleden sonra kurabiyeme verdigim sozu yerine getirecek kadar iyi hissettim...

Teee yaz aylarinda Shanghai dan kurabiyem icin aldigim ve henuz ucurtmaya firsatimiz olmayan devasa ucurtmamizi kapip dayi ve Canla birlikte sahilin yolunu tuttuk.

Nasil da pufur pufur bir havaydi sormayin, ucurtmayi daha paketinden cikartirken hayvancik adeta "birakin beniii ucacaaamm ucacaaammm" diye haykiriyordu.

Cok keyifli bir "Ucurtma ucurmasi" idi pufurrrr pufurrrr... ve o guzel pufurrrtu benim yuzumu de ust solunum yollarimi da baya bir dolasmis olmali ki ertesi gun ofise gittigimde bir kutu kagit mendil bitirdim "hapsiyeeee... psihiyeee... firrrkk.. shhhyeeee" acayip aksirma seslerim arasinda(ve de vallahi bir kez bile imla kurallarina uygun olarak adam gibi "happp suuuu" cikmadi agzimdan.)

Benim ekipteki cocuklar pek sirindi dogrusu imza icin geldiklerinde... ellerindeki kagidi 2 metre oteden masama dogru firlatip aninda fiyiyorlardi; artik kagidin kismetine! suzule suzule masaya dusmeyi basaranlar hemen tarafimdan imzalaniyor, yere dusenler ise saat basi tarafimdan yerden toplanip topluca islem goruyordu.

O gunu de sallan yuvarlan ancak saat 14:00e kadar goturmeyi basarip kalan son bir damla canimla eve kapagi attim ve "horrrrrrrrr" seklinde yorganin altinda bol bol terliyerek kendime biraz gelmeyi basardim.Tabi sonrasini tahmin edersiniz; tam agir bir gripal enfeksiyon durumu, ne el kalkiyor ne kol.. feci bir oksuruk koh koh koh...

Ertesi sabah yatak bana fena sarilmis durumdayken ve hafif atesle kivranirken kurabiyemin okulundan aradilar "kizinizin cok atesi var hemen gelip alin"... EYVAH!!!

Tabi kendi hastaligim aninda unutuldu tarafimdan son surat kurabiyenin okuluna firladim.Revirden aldigimda, bu sefer atesten cukulatalari erimis kurabiyemi hastaneye yetistirdim... O da ayni benim gibi! Tabansiz!!! bizim atesimiz cikti mi, booole fena suzuluruz ana-kiz dudaklarimiz yerlere kadar duser iste yine ablam bu duruma "aman bunlar hasatalinca hemen sumuk gibi olurlar!" der.. Ah ablam ve yakistirmalari :-)

Neyse doktor "Aaaa de! sirtini ac! himmm... ve hatta HIIMMMMM.." seklinde seslendirmeler esliginde kizimi muayene ederken benim kipkirmizi yanaklarimla agzimi acmadan sessizce icerden gerceklestirmeye calistigim oksurugumu yakaladi(bi deneyin bakin, agziniz kapaliyken kuvvetlice oksurun; hem cok komik gorunuyor hem de ic kulak setiniz kulaklarinizdan disari firlayacakmis gibi oluyor) "Sizin de cigerlerinizi bir dinleyebilir miyim" diyiverdi... Ben de tabi "ehu huh kem kum e tabi buyrun kendi ciyerinizmis gibi efenim" filan derken adam steteskopu gogsume dayar dayamaz "Oh! kesinlikle antibiyotige baslamiz gerekiyor, ust solunum yollari tamamen dolmus!!!" mujdeli haberini verdi...tam duyamadim ne dedigini ama sanirim 'bronsiyotus canavarus' gibi bir hastalikti benimkisi"

Iste o gundur ve takip eden 6-7 gundur ben ve kurabiyem salonda, cek yatlarin ustunde kah televizyon izleyerek, kah kitap okuyarak ve bol bol ilaclarimizi icerek, meyve yemeye calisarak kendimizi ayaga kaldirmaya calistik hep.Turlu turlu corbalar yaptim canimizi cektirmek icin ama pek istahimiz yoktu ikimizin de...

Sukur ki kurabiyemin hastaliginin ilk gecesindeki gibi kotu degildik hafta sonuna dogru... Ilk gece o kadar zor gecmisti ki, butun bir gece bin yil surdu sanmistim kendim atesliyken atesi 39u gecen kurabiyemi sogutmaya calismak cok zor olmustu.

Persembe sabahi "ne var ne yok ofiste" diye bir iki saatligine gittim ise... gidis o gidis...
"sunu da yapayim gideyim... suna da bakayim gideyim" derken neredeyse mesai bitiyordu ben cikarken...

Sonra ustune cuma cumartesi 2 hafta sonu gunu serile serile dinlendik kurabiyecigimle...

Sukurler olsun haftaya saglikli basladik, ve bes bin kere "oh yaaa! saglik gibisi varmiymis" diye iyilesmemize sevindik kurabiyem de ben de....

8 comments:

hep said...

İkinize de geçmişler olsun. Yahu, yakın bir yerde değilsiniz ki gelip şöyle naneli-otlu bir yoğurt çorbası kaynatıp yedirelim. Borcum olsun, bu tarafa yolun düşerse gel de sana bir çorba kaynatayım geçmiş hastalığına mahsuben :)
Sevgiler

Tabiat Ana said...

geçmiş olsun her ikinizede.
Resminize bayıldım analı kızlı dudaklar düşmüş ama çok sevimlisiniz yinede yafu ;)

ABİ said...

uçurtma, sahil çok güzel.. hastalık çok kötü.
inşallah tam anlamıyla bitmiştir..
geçmiş olsun ikinize de..
sevgiler..

Anonymous said...

ah ben oralarda olsaydimda hicbisey corbasi yapsaydim kucus kucus sevseydim hemen iyilestirseydim sizi bitanelerim benim haftasonu geldiinizde bol bol simartcam sozz abla sozu :))

etki alanı said...

Kurabiye ve annesi hamur hanım,sıcak ülkede hasta olmayı becerebilen iki insana geçmişler olsun diyorum.
Bizim buralarda hastalık normaldir,havaların gel-git olduğu bir dönemdeyiz...Hastalıkta pişti olmanız çok kötü olmuş arkadaşım...
Bu arada uçurtmanıza bayıldım...Ne mutlu kurabiyeye,ona her türlü olanağı ve lüksü yaşatan bir anneye sahip.Muhteşem görüntüler sunmuşsunuz bizlere...Daha güzel günlere...
İkinizi de kucaklayıp öpüyorum(umarım hastalık bulaştırmazsınız,bu kucaklamada :-)) )
TüTü

GULTEINEN ENKELINI said...

Sevgili Hep, vallahi alacak hanesine yazdim.Kurabiyem de ben de naneli yogurt corbasina bayiliriz(hasta degilken daha da cok bayiliriz) vallahi yazdim cikmayan kalemle
Sevgili Tabiat Ana; sorma sorma, iyilesirken moral cok onemlidir ya; kuzumu ayaga kaldirmak icin hasta hasta yapmadigim maymunluk kalmadi
Sevgili Abi, neyse gecti bitti hastalik.Sagol gecmis olsun dileklerin icin.Ucurtmayi bir de bizim evin arka tarafinda deniyces Izmirden donunce.Bu cuma gecesi Izmirdeyiz Allah kismet ederse, insallah gorusmek de kismet olur :-)
Canim Aplam,kurabiye anneanneye "hicbisiy corbasi" siparisi verdi zaten; benden istediydi hastayken ben bon bon baktiydim yuzune.Ben baska bisiy istiyom ama: ablaaa hamsi var mi hamsi? aplaammm; hamsi tava yapcan mi bana bu hafta sonu?? hi?
Sevgili Tutu, vallahi virutikmis yahu; inan hala gunduz 30larda; gece 20lerde seyrediyor burada hava durumu.Bu arada hastaligimizi pisti tabir etmene bayildim, gulmekten oldum; ne kadar da dogru ve komik bir tabir oldu bu ya:-) sen bizi doya doya op kucaklarken, sukurler olsun ikimiz de bomba olduk; bavul topluyos annanneye dedeye teyzeye simarcas bi hafta :-)

denizanasi said...

çok geçmiş olsun ... herşeyin başı gerçekten sağlık.

YILDIZNAF said...

Gecmis Olsun. Anne-kiz fotografiniz yine cok hos. Ucurtma gunu resimleri de harika.

Gelmesen gitmesen de oralarda bir yerdesiniz ya bu da yeter :(