Tuesday, January 08, 2008

Ellerim


Ne yazayim diye dusunurken birden gozlerim ellerime takildi...

Yorgunlugu mu gordum ellerimin ustunde ne birden avucumun icini cevirmek geldi icimden, bir nefes aldim pembis pembis toparlak avcumu gorunce, oh dedim.

Gozlerimi kapattim tekrar ellerimin ustunu cevirdim ve baktim yaslanmis ellerime...Gulumseyerek "Yaslanmis" deyip kabul ettim.

Durduramiyorum artik gozlerimdeki golgeleri, birden 9 yasinda Konya'da babamin Anadol arabamizin uzerindeki karlari supurge ile benim, ablamin ve abimin ustune kahkahalarla atmasi geldi...bizlerin de kendimizi savurup karlara atmamiz ve cikarttigimiz izleri hayretle izlememiz.
Ege'de buyudum.Konya'da kar ile ilk tanistigimda ilk tepkim tadina bakmak olmustu.

sonra 12 yasinda kolejin yurdunda kalirken geceleri "annemi babami ozledim" sessiz hickiriklari ile kendimi yastiga gommemi animsadim.

Birden lise mezuniyet toreni golge oldu gozumun onunde; oduller aldigimi annemler gordu mu diye spotlara ragmen annemleri seyircilerin arasinda aradigimi animsadigimda bile gozlerim kamasti.
Oysa torenden sonra bile annemle babamin gozleri gururla islakti.

Universite sinavini kazandigim gunu bir solen gibi yasayisimiz; sonra yine benim bu sefer Istanbul'da bir yastiga kendimi ozlem gozyaslari ile gomusum.
Yurtta kalanlar bilir, ozellikle hafta sonlari yurt duvarlari zindan duvarlarina donusur adeta.

Evlenmeye karar verdigim gun babami ogle yemegine cikma teklif edisim, babam haberi duydugunda catal havada agzi acik kalmasi :)))

12 yil sonra ayriliyoruz ama ben hala cok seviyorum dedigimde annemle babamin benimle birlikte aglamalari.

Kurabiyemi ilk kucagima aldigimda meme emcem diye koluma yapisip onu yalamaya baslamasi.

Kurabiyemle daha 45 gunlukken beraber ise gitmeye baslamamiz o zamanki minicik UNO arabamizla, sirketin kresindeki emzirme saatlerini ikimizin de iple cekmemiz..

Limanlarda kafamda kasklarla gemilerin ustunde atlayip hoplamalarim.

TIR larin sirtlarina cikip Avrupa normlarina uymayan palet ambalajlarini kendi ellerimle duzeltmelerim.

Kanadaya tasinmaya hazirlanip Dubai'de yasamaya baslamamiz.
Burada sifirdan birseyler yapabilmemiz.

Simdi artik onumu gorebilmeye baslamam.
Artik yasama panigimi bir kenara birakmaya baslayabilmem, ve biraz artik dinginlik.

Sessizlik.

Ellerime baktim tekrar;

"diliniz yok di mi konusamiyosunuz di mi" dedim dalga gecerek.Biriyle oburunu, oburuyle de digerini oksadim.. sevdim onlari yorgun yasli ellerimi...

ve ellerime daha sik bakmaya karar verdim.

10 comments:

anemon said...

ellerin dili olsada konussalar değilmi neler görüp geciriyolr
sevdiklerimizi oksamamızı sağlıyorlar kadınlarda yas ellerden belli olurmuş bend her yerime krem sürerimde ellrimei hp ihmal ederim
yazında ne kadar güzel anlatmıssın bazı seyleri

bende sevip oksıyacağım bundan sonra onları ablacığım

şule said...

ne kadar icten ve güzel bir yazı olmuş bu...okudum, sonra bir daha okudum, yuzumde bir gulumseme...

Düşgezgini said...

ellerinizin yıpranmışlığı,yüreğinize değen yaşamın izidir.
Ya yüreğiniz eskimiş ve sevme özelliğini yıpratmış olsaydı...
Severek ayrılmaları yaşayacak kadar güçlü bir yürek.Yaşam için elbette eller gerek aman dikkat edin yüreğinize bir şey olmasın.

ayci said...

okuyunca anladim...
daha ne kadar uzun yollar varmis önümde!

Açalya said...

Gozlerim dola dola okudum. Bu kadar mi guzel yazilir, bu kadar mi guzel olunur?!
Ben de ellerime bakmaya karar verdim bundan sonra.
Dante hala sasirip kolumu, gobegimi falan emmeye kalkar, yada belki de opuyordur ne bileyim...
Sevgiler opulesi eller!

Mutluveumutlu said...

Duygularınızı ne güzel dile getirmişsiniz. Düşüncelere dalarak okudum... Yolun çok başındayım ama bende ellerime bakrım.

Selin said...

Ne diyeyim güzel arkadaşım,
Daha nice nice seneleeeer ellerine sağlık :)))

elektra said...

üniversiteye giderken bir otobüs içerisinde ellerimi çok dışarıdan başkalarının ellerine bakar gibi algıladığım bir deneyim yaşamıştım. çok ürküp çok panik olup oynatmaya çalışıp oynatamadığım kabusumsu saniyeler geçirmiştim. sıyırmaya yakın olduğumu düşünmüştüm. çok korkmuştum ellerimi kaybettim diye. ellerimiz bizim yaptığımız herşeyin tanığı. yaş bakımından değil, ama bu güzel yazı sonrasında öperim ellerinden:)

Anonymous said...

o guzl ellerini bende severim bende operim cakiltasim bi tanem benim 5 sene oncede ben ayni duygulari hissetmistim ama ellerimi hala cok cok severim seninkileri dahada cok severim

Şevval Elif SOLMAZ said...

İş yerimin ortasında beni gözyaşları içinde bırakan bu hikayenin kahramanını tanımak isterdim.Çocukluğuma dair pek çok anı sık sık gözümün önüne gelir,hemde hayatında bazı insanlara özgü ayrılıklar (boşanma,ailenin dapılması gibi) yaşanmışsa daha bir acıtır bu görüntüler.O yorgun,güçlü,güzel ellerden öpüyorum :) Sevgiyle..