Tuesday, February 12, 2008

Evlatlik Horoz (Horoz Serisi 3)


Bu sabah bir gecikme krizi yasadik...
Dehset bir seydi, ama harikalar yarattim:)))

Her sabah oldugu gibi saatim altiyi yirmi geceye kurulu, yalniz yatarken de kendi kendime terapi de yapmisim "yarin mutlaka zamaninda uyanmam lazim, kurabiyenin spor yarismalari var(bu ayrica anlatilacak), yarin karne alacaklar bi de(bu da ayrica anlatilacak), ama ben onu goturemem cunku benim de saat 8 de doktor randevum var..

Yayilip kalmamaliyim, servisi kacirmamak durumundayim, kurabiyeyi birakmak icin trafige girersem gunumun programi allak bullak olur" diye.

Bi guzel saat calmis " dididid vidividi bididid!"

Ben bi guzel onu kapatip uyumusum; artik ruyamda neye adapte ettiysem :)

IMDAATTT bir uyandim; saat yediye yirmibes var!! Servis yediye bes kala geliyor!!!
Yirmi dakkamiz var!!!!

Artik sol elimle kurabiyenin hazirlanmasina yardim mi ettim, sag elimle kurabiyenin sandvicini mi yaptim, agzimin yarisiyla "dislerini taraaaa! saclarini fircalaaa!" diye mi bagirmiyorum(bu arada kurabiye acele acele emirlere uyuyor ama benim sacmalamama da kikir kikir guluyor), neyse bir rekor daha kirdim, onu biraz ufalanmis kurabiye olarak servis kapisindan iceri tiktim:)

Bir yandan da aklim en yakin arkadasim olan komsunun horozunda; "Neden otmedi ki bu herif bugun?? ulen onu yiyecekler tamam ama da hemen buyur buyumez yenir mi ya? yaf yoksa yediler mi neden otmedi ki benim arkadasim bu sabah.. evet evet yediler.. kesin yediler uhuuu bohhuuu" filan diye aklim mesgul alel acele kendimi hazirlayip firlatmaya calisirken yollara " uuuu uru?? uru muru?? ur ur??" diyen dostumun sesini duydum:))

Yuregime su serpildi, ayakkabilarimi giyerken yuzumde bir gulumseme yollara koyuldum.

Yollar yine her sabah oldugu gibi ciyir ciyir kalabalik, radyoda "Niel and vicky" geyik yapiyo, benim icimde "oh kurabiyemi servise yetistirdim horozcum da hala sag" rahatligi; Niel dedi ki Vicky'e "bilmemkim bilmemkim(bi artis midir dedir) uc cocugu oldugu halde bir de evlatlik edinmis fakir ve ac bir ulkeden"..
"Aaaa" dedim kendi kendime " valla ne guzel etmisler, o serveti obur dunyaya goturmucekler ya? hic olmazsa bu dunyanin bir cocugunun HAYATINI KURTARMIS oldular"

HAYAT KURTARMAK diyince aklima dink! bizim horoz geldi:)))

Ulen ben simdi su hintli komsularima gitsem, ikram olarak da marketten 3 paket tavuk alip gotursem, acaba horozu bana evlatlik olarak verirler mi?(hani butcem daha bir horozu evlatlik edinmeye yetecek daha cunkum)

Ama sonucta ben de duygusal bag kurdugum bir hayat kurtarmis olacam degil mi ama?

Hem bi de ben her sabah her sabah horoz tembellik ettiginde "ulen kesip yediler mi" stresine girmemis olurum degil mi ama??

Evet evet bu konuyu daha da detaylandirip bir plan proce:)) calismasi yapmaliyim.

Nasilsa bizim kediler horozu yemiyo, bi eksik bi fazla ne farkeder, bi de horozumuz olmus deriz:)))

5 comments:

ABİ said...

valla bence bu kadar güvenme sen sizin kedilere.. n'apçakları belli olmaz..:)

denizanasi said...

:) ben o gecikmeyi hergün yaşıyorum. ama benden dolayı değil. bücürden dolayı:) adam ters. haftaici kesinlikle uyanmıyor. ben de kıyamıyorum. hep geç kalıyoruz.

Moonish (moonsun) said...

hem karin tokluguna sabah seni uyandirma gorevini de ustlenir, vallahi fazla bisey istemez :)) Sen en iyisimi bu horozu evlat edin sevgili Gulteinen :))

Sem said...

Çook güldüm çook. İlk yazdığında suikastlar planladığın horozu hatırlıyorum da:))) Evlatlık konusuhnda ki gelişmeleri bekliyeceğim. Sevgiler

Anonymous said...

sen bu horoza alışmışsın anlaşılan allah muhabbetinizi arttırsın