Sabah 5:45 de kalktim bugun.
Bugun tabii ki hafta sonu ama; erken kalkarim ben, sayili olan omrumu uykuda gecirmem, daha 12 yasinda idim zaten "insanlar uyuyarak omrunu kisaltiyor" dedigimde... O sebeple bilincimle tadina varmak isterim bana odul olarak verilmis olan bu yasamin...
Herkes uyudugunda uyanik olmak nasil guzel bir duygu biliyor musunuz? Bu nasil bir sey benim icin anlatmaya calisayim:
Simdi; dunyada 6 ila 6,5 milyar insan var ya, hani hepsinin uyuma zamanlari filan degisik.
Ancak kendi bulundugunuz dilimde, kuslar gunesin dogusu ile birlikte cikcikciklemeye basliyorlar hani.
Hani kuslar cikciklemeye basladiginda sizin yasadigin zaman diliminde en az birkac milyar insan uyuyor oluyor.Yani cogu duymuyor o cikcikleri:) duymaya calismiyor.. hazirlik yapmiyor; o hazzi aramiyor.
Olu bir cuval gibi uzerindeki ortuyu kafasinin uzerine dogru cekiyor hani.. hani oksijeni de kesiyor o sirada uyurken...
Sen ne yapiyorsun erken kalktiginda? iste o ani yakaliyorsun.
Hepsinin, dilindeki herkesin kacirdigi ani!
Hani kuslarin sabah tazeligindeki gunun basladigi mujdesini veren cikcikleri var ya.
Onu yakaliyorsun.
Dunku kelebekler olmus, bugunku kelebeklerin dogumuna sahit oluyorsun!
Hic bir yere yetismeye calismiyorsun; mesaiye cok var ama bir de evde de yapman gereken bir sorumlulugun yok:)
Saskinsin; hic bir sifatin olmadan yeryuzunde sadece SEN sin o anda!!
Kuslar sana cikcikliyor o sirada:)
Elinde bir fincan kahven.
Tadindan cok kokusu keyiften geciriyor Kahvenin...
Bir de sabahin isiran serinliginde fincana yapisip isinan ellerin icini de isitiyor.
3 hafta once diktigin biber tohumlari filiz vermis bir de.. "Hosgeldiniz!" diyorsun... Ne guzel! Ne comert bu yeryuzu; bu toprak, ulke adi koymadan DUNYANIN topragi, killi, kumlu, puslu puhulu o seyli bisiyli toprakkk...TOPRAK iste!
Alnini karislarim colde yasemen kokusu alamazsin diyenlerin, bir cicek bulmusum ki once ben kucaklamisim o sarmasigi sevgimle; o da inanmis bana, kucaklamis duvarimin yarisini; daha si da ne olmus biliyormusun, cosmus cicekler acmis; vaad etmis sonra, goncalar vermis bir de daha anlatacaklari icin rezervasyon yapmis:))))
Ilk ciceklerini, bulundugum dilimde hala uyuyan cogu insana inat kokladim bu pitircik neseli cicekleri bu sabah!! vallahi de yasemen bu!! col topraklarina adapte olmus yasemeni koklayan sansli bir insanim ben :)))
Sonra tum bunlari yaparken; yuzunde gulumsemen...
Mecbur degilsin sabahin serinligini giymeye ama...
Ayaklarin ciplak ve sirilsiklam cimlerdeki sebnemlere basarken, yuzunu degil ayaklarini serinletip uyanirken, daha cok oksijen almaliyim diye disariya ciktiginda, gozlerini kapatip basini gok yuzune ceviriyorsun duyumsadigin ruya mi yoksa bir sabah daha mi diye...
Gozlerini aciyorsun aniden kendini sasirtmak istercesine; kendi surprizin kacmadan yakalansin diye kendince; aniden gordugun kizildan maviye donusen gokyuzu ve bulutlar... ve bir kus surusu; yine V olmuslar birbirlerinin verdigi kanadin hizi ile suzuluyorlar hedefe...Ve sirasi dolan arkaya geciyor hedef belli...
Tekrar doyamayasica cekiyorsun taze havayi cigerlerine.
Basini cevirdiginde tanidik o ses oksuyor kulaklarini:
"Gunaydin annecigim"
Basini cevirdiginde Kurabiyenin kara bocuk uykusunu almis ama mahmur gozleri; ve bir bardak sutten sonra o "col yasemininin kokusu" nu paylasmaya hazir olmasi ve onunla paylasman.
"Bak seni eski bir arkadasla tanistiracagim" dediginde zaten biliyor kurabiye bir mutluluk sakasi ile karsilasacagini:)
Ciddiye aliyor; derin derin cigerlerine cekiyor kokuyu ve "Dedemin Kusadasindaki beyaz cicekli sarmasigi gibi kokuyor" diyor.
"Iste bu!!!" diyorsun..
Dunyanin her yerinde ve mutlulukla Yaseminin kokusunu almaya konsantre olduk biz!
diyorsun.