Sunday, December 02, 2007

Biz ve kucuk duvarlarimiz...


Duvarlarimizi ormek zorundayiz.

Duygusal olarak baskalarina baglanabilmeyi ogrenmeyi ama ayri olabilme ozgurlugumuzu korumayi ogrenmek zorundayiz.

Reddettigimizde tamamen kaybetmeyecegimizi ogrenmek, reddedildigimizde ise duygusal olarak onlardan uzaklasmamayi da gelistirmek zorundayiz.

Isimiz cookkk zorrr.. cokkk..

Psikologlar insanoglunun kisiligi ve oz guvenininin 2 ila 5 yas arasinda oturdugunu gozlemler, bu konuda sayisiz yazilar okumusumdur ancak kisiliginin 42 ila 45 yas arasinda oturdugunu tespit ettigim yuzlerce de ornek gordum hayatimda.
Cevremde "cok gec erkenlik" yasamis bir suru insan gordum.

Duvarlarimizi ormek zorundayiz.
Ama ayni zamanda da baskalarinin yarim yamalak derme catma orulmus diye duvarlarinin diger tarafina atlamamak zorundayiz.Firsatcilik kotu bir seydir.Bu tecavuzdur.

Istedigimiz kadarini vermeli ve gostermeli; diger taraftan verilen ve gosterilenle yetinmek zorundayiz.

Yasam arsizi olmak iyi bir sey degil.

Hepimiz dogar dogmaz once yercekimine alismaya calisiyoruz, yercekimini yatay olarak hissetmenin anlami yok.Yatay cekim olsaydi birileri de bir zamanlar ayrica onun icin "evrekaaa evrekaa" diye kosardi.

Yatay cekim hissimiz duvar otesine tecavuze dogru gittiginde kendimizi kontrol etmek, ayni sekilde saldirilara karsi da ozelimizi korumak icin duvarimizi ormek zorundayiz.

Bunun hic bir istisnasi yok; kari, koca, cocuk, anne, baba, kardes veya bir baska sacmasi.

Izin verdigimizden ote hic biri gecememeli duvarin bu tarafina.. ne de biz gecmeliyiz ote tarafina.

OZEL olmak zorundayiz.
OZEL'e de saygi duymak... Zorundayiz...

3 comments:

ayci said...

seffaf duvarlar...

GULTEINEN ENKELINI said...

gerekirse seffafsiz de ayciiii:)

Tabiat Ana said...

Çok şey düşündürdü bu yazı bana.
Doğru...
İnsanlar malesef bunu çok geç öğreniyorlar.Duvar örmek aslında çok da kötü değil.Herkese örülen duvarın boyu farklı çünkü.Bazen birisine tüm kalbinizi açabilecekken bir başkasına dur diyeceğin noktalar vardır.
Başlangıçta bu insana garip ve yaralayıcı geliyor.Biraz meraklı bir yapımız olduğundan galiba.(genlerimizde var kim ne derse desin az yada çok)
Biraz alınıyor insan duvar örülünce kendisine.Ama saygıyla karşılamayı öğreniyor büyüdükçe ve kendi duvarlarını örmeye başladıkça.:)
Olgunlaşmanın yaşı da yok.Bazen küçücük bir çocuk kendinden beklenmeyen olgunluğu gösterirken bazen şaşırıyor insan bu kadar yıl boşuna yaşamış hiç bir şey kazanamamış diye yaşlı başlı biri için.Galiba yaşananlar ve acılar (malesef) olgunlaştırıyor insanları.Ve yine onlar öğretiyor duvarlar örmeyi ve ya örülen duvarların ardına ısrarla bakılmaması gerekliliğini.
sevgiler canım :)