Friday, October 12, 2007

Sevmeli! ama savunmasiz degil.


yazasim vardi ama Can Dundarin eski bir yazisi dusunce onume yazasim kalmadi; belki bu gece anlatmak istediklerimi o benden once anlatmisti cunku;

"Kedilerle ilgili bu durumu yeni ögrenmistim: Normalde sokak kedisi Kendini saldirgan köpeklere karsi koruyabilirmis. Bu direnci kiran tek sey neymis biliyor musunuz:
Sevgi... Insanoglu, eger bir sokak kedisinin basini oksar ve ona sefkat gösterirse kedicik kendisinin koruma altinda oldugunu zanneder ve sivri tirnaklarini içeri çekermis. Ve vahsi köpeklerin azgin dislerini girtlaklarinda veya itlaf ekiplerinin zehirli etlerini midesinde bulurmus. Küçücük bir dokunusta gardi düsen ve ölümcül yaralara açik hale gelen sarmanlarin kaderinde kendi ask hayatimizin Hülasasini buldum. Biz de Eros'un sefkatine siginip, sevdalaninca en mahrem zaaflarimizi elevermiyor muyuz?Yillar yili ardina sigindigimiz barikatlarin anahtarini gönüllü teslimedip, tirnaklarimizi içeri çekmiyormuyuz? Sevginin bizi kollayacagina,sarip sarmalayacagina dair ön kabulümüz yüzünden koruma duvarlarimizi gönüllü kaldirip, yaralarimizi açik hale getirmiyormuyuz?

Sonra ne oluyor? Sevdamiz en büyük zaafimiza dönüsüyor.

Saçimizi oksayan elin bizi ilelebet kollayacagina inaniyor, tatli sözlere kaniyoruz.

Taklalar atip,cilveler yapiyoruz. Ve en ummadigimiz anda, en

korunaksiz halimizle yakalaniyoruz Askin hoyrat yüzüne... Sefkatimiz katilimiz oluyor.

Ders almak mi? Ne münasebet!..Daha son ihanetin yarasi kabuk

baglamadan, yeni yaralar için araliyoruz kalbimizin kapilarini...

Zavalli bir kedi yavrusundan farkimiz yok askin karsisinda...
Boynumuzda, kalbimizde pençe pençe darbe izleriyle, her sicak dokunusta çocukça uysallasip, her hayalkirikliginda "köpek gibi"
pisman olarak, her terkediste aci çekip

Her dönüste biraz daha kanayarak, kanayan yerlerimizi kediler

gibi dilimizle yalayarak, "Bir daha asla"larla "Daima"lar arasinda

yalpalayarak yara bere içinde yasiyoruz. O yüzden "Melek"ler, içe kivrik patilerle gömülüyor.

Ve hayata "Seytan"lar hükmediyor. Belki de en iyisi kuyrugu her daim dik tutmaktir... Sefkate kanmis mefta bir ev kedisi olmaktansa, gardini almis hayatta bir sokak kedisi kalmak daha iyidir."

Yine tesekkurler Can abi, ben yorulmadan anlattim sayende...

7 comments:

Anonymous said...

"SEVGİ", insanı savunmasız bırakıyorsa neden sevmeye devam ediyoruz ki.Kedilerde güvenden kaynaklanan her şey bizde de gerçek kılınıyor yaşamda.
Bir de kelimelerin anlamlarını iyice doldurarak kavrayabilsek,kırılganlıklarımız daha da azalacaktır.
Yinede inadına sevda,Düşgezginiyim ben sevdamda ve düşümün yüzü var haberi olsa da olmasa da.
melekler öpsün yüreğinden...

YILDIZNAF said...

Yine en derinden vurdun, ahh en derinden. Bayram nasil geciyor oralarda Melek....

GULTEINEN ENKELINI said...

Sevgili dusgezgini, ben de bunu sooluyom iste..
aldanip devam etmiyelim diyom iste..
zaten insanin ya da kedinin devam etmeye cani kalmiyo diyom iste..
Kirilganliklar dedigin ne ki? yalarim, 3 saat uyurum gecer bi de...
Senin dusunun yuzu sen mirr dediginde pence atmaz umut ederim.
sevgiyle kalasin.

GULTEINEN ENKELINI said...

yildiznafim benim her an arkadasim..
seninleyim kozadan cikarken biliyon di mi?
bayram cok hos geldi; tam anlamiyla sekerbayrami yasattik bebelere her anlamiyla.
Sabah buyukten kucuge siraya dizildik, tum kucukler tum buyuklerin elini optu cocuk bile olsalar:)))
harcliklar... sekerler.. cukulatalar.. cok seker yemekten dolayi karin agrilari...
ayynennn..
seker bayrami :)))
sevgimle kalasin..

Sem said...

İnsanların sevdalılıklarında savunmasız kaldıklarının farkındaydım ama kedilerinkinden bihabederdim. Kedilerin her zaman bağımsızlıklarını koruduklarını görmüş, onları bu halleri için de çok sevmiştim ama üzerlerinde bu tür bir etki yaptığımızı bilmiyodum:(

Anonymous said...

PEnçeler yüze değil yüreğe atıldı...Birinin kırılganlığı değil anlatamadığı dili ortalığı karıştırdı.
şimdi söz şu olmalı:
"Ne gelir elden insan olmaktan başka" Edip Cansever

Tabiat Ana said...

yinede sevmek güzel şey.