Tuesday, October 23, 2007

Guzel anilariniz olsun! Soz mu?


Bir kac yil once bir arkadasimin soyledigi bir yasam tarzi geldi aklima; ne kadar da dogru soyluyormus;

"Mutlu olacagini umarak basladigin bir plana,belki bir zaman sonra sana artik dusundugun rahatligi vermiyorsa aninda iptal et,neresinde olduguna veya o ana kadar ki kayiplarini dusunme .Olan kayiplar sadece o donemdeki mutlulugumun bedelidir dersin,o kadar.."

Bu yontemin, kotu anilarin hayatimizi yonlendirmesini, bizi felc ederek ilerlememizi engellememizi de onler, onu farkettim.

Daha kaliteli yasayabilmek icin mutlaka guzel anilara ihtiyacimiz var.Guzel anilar bize kapasitemizi gosterir. Bize isleri kolay halletme ile ilgili hafizamizi duyumsatir..

Kotu anilar ise kendimizi koruyamadigimiz zamanlar ile firsatlari kacirdigimiz donemleri gozumuzun onune getirir, hep basarisizligimizi animsatir, dolayisi ile bir cozume ulasmamiz gerektigi kriz anlarinda kendimizi koseye sikismis hissettirir.

Kotu anilardan kurtulmak, kendimize yapacagimiz yasamsal terapi ile mumkundur.
Onlardan kurtulmak, kriz ve firsatlari hemen, akillica ve dogallikla hissetmemizi saglar dolayisi ile krize karsi tedbir alma, firsata karsi da atak yapma sansimiz olur.

Kendi kendime dusundum ve yasadigim yasa kadar hayatin bana ogrettiklerinden bir gruplama yaptim:

Dort tur kotu ani vardir; hepsinden de kurtulabilmemiz icin hic bir engel yoktur aslinda, bu sadece akil ve sagduyu isidir.

Bu isteme isidir.

Istedigimiz her an hayalini kurdugumuz mutluluk duzlugune cikmamiz icin hic bir engel yoktur aslinda; hayatimizdaki en buyuk engel kendi yarattigimiz dusuncelerimizdir.

Birinci gruptaki kotu anilar bizi sadece kisa bir sure rahatsiz edebilecek kadar gucludur.Ornegin kucuk bir trafik kazasi bir insanin bir hafta sure kadar falan tedirgin araba kullanmasina sebep olur.
Bu sure boyunca akil ve sag duyumuz, gunluk yasam aliskanliklari ile dogallikla bizi terapi edecek, cesaretlendirecek, kalici kotu ani kalmayacak, sadece bundan sonra biraz daha dikkatli araba kullanmamizi saglayacaktir.

Ikinci gruptaki kotu anilar kendimiz "And ictigimiz!!" icin yakamizi birakmazlar. Bunlar genellikle buyumus cocukluk ve erken genclikte olusan kotu anilardir, dis bedenimiz az buyumustur ancak duygusal olarak kendimizi yetkin yetiskin hissederiz bu donemde. Bu kotu anilarin olusumunun akabinde ya "olene kadar bunu unutmayacagima and icerim" ya da "bunun hesabini bir gun soracagim" ve hatta "ondan olene kadar nefret edecegim" gibi bir takim sartlandirmalari alt bilincimize atariz.
Bundan kurtulmanin tek yolu olgunlasan ruhumuza yeminimizi geri alip affetmeyi ogretebilmek.Once kendimizi sonra baskalarini ve en son olan olaylari affedebilmek..

Ucuncu grupta oldukca siddetli kotu anilar yer alir, bunlar ya gercekten cok kuvvetli ve kotulerdir veya defalarca yinelenmislerdir hatta belki hepsi birdendir... Burada bunu beynimizin devamli gundeme getirmemesi icin kendimizle ciddi mucadele etmemiz gerekir.Once Unutmaya! karar vermemiz gereklidir. Buna karar verdikten sonra soz konusu ani aklimizda her gezinti yapmaya basladiginda derhal bunu durdurup baska bir sey dusunmeye baslamamiz gereklidir.Sunu unutmamaliyiz ki biz sadece "istediklerimizi" hatirlariz.Bilincimizin gucune guvenmeliyiz.

Dorduncu ve son grup ise yillarca yinelenen berbat ve travmatik anilari icerir ki her tekrarlanisinda insanin ozundeki karar verme mekanizmasini alip goturmustur , savunmasiz hale getirmistir ve hayatinda derin yaralar birakmistir.
Bu insanlardan bazilari o kadar aci ile uyusur ki yinelenen anilarinin orada oldugunun farkinda bile olmayabilir artik.Durumdan kurtulma yetisi yok sanir.Bir bos vermislik bir vurdumduymazlik, aciyi kabullenmislik coker insanin uzerine kabus gibi.
Aniyla aci birbirine karismis, birbirini butunlemektedir, kisinin ruhu ve bilinci dondurulmus gibidir.
Bundan kurtulmak icin mutlak bir terapi veya sok gereklidir.Terapinin, mutlaka bir uzman tarafindan olmasi gerekmez, kisi konusabilecegi bir yakiniyla paylastiginda da kim oldugu, yasama haklari, aslinda bunun kendisi icin dogru olan olmadigini animsayabilir.Agir ice kapanma durumlarinda mutlaka bir uzmanin yardimina ihtiyac vardir.Bir diger kurtulma metodu da kisinin yasayacagi soktur ki bu kendi yasaminin ve geleceginin ciddi tehdit altinda oldugunu hissetmesi, gormesi ve/veya cok deger verdigi baska bir canlinin da bu girdapa dusmeye baslayacagini fark etmesidir.
Boyle durunlarda insanin ruhuna kendisinin de inanamayacagi kurtulma istegi gelir ve cok kisa surede kendisi ve/veya sevdigi yakini icin korunma tedbirleri almaya baslar.

4 comments:

hep said...

Sevgili Gulteinen,yazılarını okuyorum da,şu son yazı gibi mesela,bunlar bir yerlerden alıntı mı..Yoksa biz seni imalat sektöründe başarılı bir teknik eleman diye biliyoruz ama aslında sen psikolog filan mısın...Yazdıkların çok doğru şeyler çoğu zaman,uygulaması çok kolay olmasa da..
Sevgiler

GULTEINEN ENKELINI said...

allah canimi alsin 2 toplantinin arasinda ben yazdim bunu.
alinti yaptigimda emege saygi duyan ahlakim var adres veriyom yaaa...

hep said...

Yahu dur,niye yemin ediyosun.Biliyorum ben senin alıntı yaptığın zaman kaynak belirttiğini.Bak ben o cümleyi yazılarının ne kadar uzman işi olduğunu söyleyeceğim sonraki cümleye basamak yapmak için sarfetmişim.Yanlış anlaşıldım sanırım,kaş yapmak derken göz çıkarmak derler benimkine.Gerçekten çok ciddiyim,çok güzel psikolojik çözümlemelerin var.Söylediklerini bir çoğunu kulağıma küpe yapmaya uğraşıyorum ama hayat zor işte.

Tamamen takdir belirtmeye çalıştığım yorum böyle anlaşılsın olacak iş mi,benim yazmayı bırakmam da isabetli olmuş,onlarda da böyle yanlış anlaşılabiliyor idiysem eğer vay halime..

Lütfen yanlış anlaşılmayı düzelttiğimizi söyle,yoksa üzülürüm.

GULTEINEN ENKELINI said...

hepomutsuzcocuk cugum,
yaa biz Turkler yemin etmeyi cok severiz ondan yani :)
kas goz filan cikarmadin yaa.. aslinda cok da yanlis anlamadim, yazilarini ben de takip ediyorum, beni takip ettigini biliyorum, alintilarda ne yaptigimi bildigini asagi yukari tahmin edebiliyorum...
endiselenme yanlis anlasilma filan yok..
aslinda ben yapmak istedigim seyi soyleyeyim sana; bugunlerde okuyucu sayim oldukca artti, rakam arttikca bana daha da bir YAZ geliyor, ancak bazi yazilarimi yazdiktan sonra okuyup ben de begeniyorum(insan kendini begenmezse catlarmis ya:))) yani ben aslinda senin yorumuna yaptigim yorumla genel bir mesaj vermek istedim.. o kadar:)))
sevgimle kal

not:ya lutfen yazmayi birakma; insan yazdikca ruhu yikaniyor.. yani benimki oyle oluyor kesin herkesin de oole oluyordur.
ayrica seni takip etmeyi ben cok seviyorum.