Wednesday, October 21, 2009

Tecavuzu neremden alirdiniz?

Bu duyguyla ilk kez 12 yasindayken tanismistim...

Evimize hirsiz girmisti; tam da babamin arabasini "Anadol"dan "Murat 131"e cevirmeyi basardigi hafta; annemle babamin arkadaslari "yamuk camurlugu duzeltmek uzere" bizi yemege cagirmislardi...

Rahmetli Ugur amcayi cok severdim; anneler babalar yeni arabamizin heyecanini sevgiyle paylasmislar, yemekler yemisler sohpetler etmisler.. biz cocuklar da onlarin goz mesafesi bir parkta alt alta ust uste oynamistik gece yarisina kadar...

O yillarda cok onemliydi araba sahibi olmak; hele de memurken arabani kirip sarip "Anadoldan" rengini 3 haftada sectikten sonra "Murat 131" e cevirmek...

O gece "biz cok zenginiz heralde" diye dusunmustum...Cok mutlu uyumak uzere evimize yollanip yuvamiza vardigimizda kapimizi acik bulmustuk!

Annem(nasil becerdiyse) bir sahin gibi ucumuze birden sarilmisti.

annemin yapistigim elinin nasil buzzz gibi oldugunu hala hatirlarim, 12 yasindaydim; simdi 43.

KORKUyu ogrenecektim o gece!!!!

Babam polisi aradi, incelemeler yapildi (!) polisler ayakkabilariyla her yeri camur yapa yapa evimizde dolasip gittiler, halbuki bizim evde ayakkabini kapida cikartmamak ve terlik giymemek yasakti :-( ben polisler gitmeden "parmak izi almayacaklar mi?" dedim ve annem de babam da sinirle karisik bir gulme krizine tutuldu...

canim ben de bir tarafimdan uydurmadim ya; siyah beyaz izledigimiz PETROCELLI ve KOMISER KOLUMBO dizilerinde oyle olurdu; biz de birseyler biliyorduk herhalde!!! :-s

Hirsiz girmis evimize, annemin butun mucevherleri dahil, babamin guvenlik icin yaninda tasimadigi nakitler filan hepsini goturmus.. 43 yas aklimla bakiyorum, birak mucevherleri; babamin o andaki nakit kayibi gercekten bizim en az bir ay ac kalacagimiz miktarmis... helal olsun babama bizi hem de hissettirmeden ac birakmamis.

SImdiki aklimla hala anneme uzulurum yalniz.. babam o yillarin memur maasiyla kirip sarip bir suru taki almis anneme romantik romantik.. 2 parca da dunyada sadece birkac ornegi olan parcalarmis filan... Annemin 2 hafta gizli gizli aglamasini hatirladigimda; calinanlara degil.. anilarinin calinmasina cok uzuldugunu farkederim, hala ciz eder icim; babam 76, annem 68 yasinda, hala birbirlerine sirilsiklam asiklar cunku....

Ayni benim ozume vatanima asik oldugum gibi...

Cok agirima gitti bu hafta yargi suzgecinden gecirilmeden onlarca yuzlerce bebeler oldukten sonra anarsi ve bolunme icin faaliyette bulunan kisilerin prensler ve prensesler gibi karsilanmasi...

Hak, hukuk, bilim, psikolojik segregasyon... hic biri yok...

Direk geldiler yani!!!!

Ayni benim huzurlu saf cocuk hayallerime tecavuz etmek icin evimize giren hirsiz gibi!!!

Bende idrak yollari enfeksiyonu olusmaya basladi saniyorum, ulkemde olanlari anlayamamaya basladim!!!

Cok sinirliyim; bu posta resim falan da koymuycam!!!!

5 comments:

Kubilay Kızıldenizli said...

Geldikleri gibi gidecekleri kesindir .
Hiç üzülme!

--- said...

Anafikre gelmeden önce, kendini nasıl güzel okutturan bir yazı bu.:) Kırılgan bir anı, öyle güzel damar olmuş ki o anafikre...
Kaleminize, yüreğinize sağlık.

Asıl konuya gelecek olursak, yorum yapamayacak kadar yılgın kafam. Çünkü cânım Türkiye'min bir insan bedeni gibi çürüdüğünü, yasama yürütme yargı organlarının eklem yerleri misali kırıldığını, tüm temel değerlerimizin sünger misâli eriyen kemikler gibi yıprandığını görmek canımı öyle acıtıyor ki, artık her meseleyi kendi başına ele almakta zorlanır oldum.
Allah aşkına biri bana söylesin, bu ülkede iyi giden ne var? Domuz gribi aşısında ilk hareket eden ülke olduğumuz için Dünya Sağlık Örgütü bizi kutlamış. Kutlar tabii. Hikaye öyle basit ki aslında; önce güvenliği tehlikeye atacaksınız, sonra 'güvenliğinizi sağlayacağız' sözleriyle insan guruplarını amaçlarınız için kullanacaksınız.
Aşı bu ayın başında telafuz edilmeden önce hasta çocuk mu vardı? Sağlık bakanı çıktı; şu kadarı mecburi aşı olacak, şu kadarı yine de hastalığa yakalanacak ve hastalananlardan 5300'ü ölecek diye som mânâsız bir açıklama yaptı, millet şaha kalkıp ben bu aşıyı olmam demeye başladı. Eh plânlar çıkmaza girince, enn ennn tepelerde bilinmez görünmez birieri "salın korkuyu" diye emri verdi, en can alıcı yerden -çocuklarımızdan- başlamak üzere hastalık birden artmaya başladı. Şimdi "hemen aşı istiyorum" diyen insanların sayısı o kadar çok ki...
Kürt sorunu da bu hesap; belli amaçlar çıkarlar için oynanan uzuuun bir oyun en nihayetinde...

Ooof of, bak açtırdın ağzımı.:))
Sevgiler,

Geveze Kalem.

Deniz said...

Gulteinen, benim anlamadığım... bu toplumun üzerine bu kadar mı ölü toprağı serilmiş olur... biz bu kadar aciz ve sesini çıkaramayan insanlardan oluruz... Bu kadar mı sevmiyoruz ülkemizi... benim de içim sızlıyor 1 haftadır... sahip olduğum değerler de tuz görevi görüyor :((

aysegul said...

Cumhuriyet Bayramı'mımız kutlu olsun.Yobazlar,elhabibler,bölücü ve
işbirlikçiler bu vatanı bölemeyecek
biz bekçiler böldürmeyeceğiz işte..

Sevgilerrr:DD

ali zafer sapci said...

Teşekkürler, selamlar; daha okuyacağım epey yazı var çünkü 2006'da başlamışsınız.