Kisin memlekete gelmenin de hos yani ailenin Izmir'deki evinde vakit gecirme imkani bulmak, zira yazin gelindiginde annemler yazliga gittikleri icin "ver elini Kusadasi" yapiyor ve Izmirin kavurucu sicaginda kalmiyoruz.
Ancak dedigim gibi Izmir'in "kis" ina da doyum olmuyor.Inceden inceden, dondurmayan, fazla sarsmayan, cicekleri oldurmeyen nazik kis aylari pek lezzetli oluyor Izmir'de.
Iklim uygun oldugu icin kis aylarinda da bahce ve pencere onlerinde cicek yasatmak mumkun olur Izmir'de, ve sanirim bu sehrin en guzel "pencere onu" babamin sanat eseri mutfak pencere onudur.
Kisin gelmeye firsat buldugumuzda ablamla saatler geciririz bu pencere onunde, sabahlari turk kahvesi keyfimiz, aksamustu mis gibi cay kokusu dolu mutfak sohpetlerimiz, aksamlari belki hafif kucuk demlenmelermiz, hatta herkes kendi makinasinda internet keyiflerimiz, muzik dinlemelerimiz bile hep bu pencere onunde olur.
"Pencere onu" nun dili olsa da konussa kadar olan mekanimiza cucelerimiz de bayilir; onlar da meyva falan yemek icin mutfaga geldiklerinde sigis sigis yuvarlak masanin cevresine diziliriz.
Bu yil da pencere onu keyflerimizin tadina varirken rengarenk ciceklerden bir tanesi dikkatimizi cekti kurabiyemle.Ablam, babama diktirmis bu yil bu menekseleri...
Soyle siradan bakildiginda iste her menekse gibi moruyla sarisiyla neseli ve saglikli cicecikler; biraz egilip de dikkatli bakildiginda ise yari hayret yari nese ile basliyorsunuz gulmeye.
Hepsinin surati var yahu!
Oyle boyle surat degil hem de; azonce limon yemis de buzusmus gibi bir surat; her birinde ayni ifade hem de :-)
Iste bunlar bizim limon yemis suratli menekseler;
bunlar da menekseleri taklit eden cuceler :-D
2 comments:
En altaki üç menekşeyi alabilir miyim?
Buruşuk suratlıları...
TüTü
Yapmissin TUTUsel yorumunu :-D
guldurdun beni...
Post a Comment