.....
Aglamaliydi derhal!
Kulaginda duydugu ilk buyuk catirti sesi onundeki kamyonetin ezilme sesleri idi ve maalesef insan cigliklari…
Kisa bir surede kesilmisti cigliklar ve simdi kendi aracinin sag tarafinda baslayan kirilmakta olan celik sesleri…
Sira ondaydi.
Az sonra kirilacak kemiklerinin sesleri gibiydi adeta bu duydugu catirtilar; “olamaz!” dedi kendi kendine.
Kapiyi acmaya calisti kacmak icin; kilitlemisti kapiyi gec vakit oldugu icin ve hatirlayamadi en onemli anda icerden kilidi nasil acacagini.
Bir daha davrandiginda emniyet kemerinin kendisini koltuga yapistirdigini farketti, ancak yaklasiyordu citirtilar “citir citir citir” yavas yavas konteyner sag tarafi ezmisti tavandan iceri giren o turuncu rengi gordu, konteynerin kokusunu duydu, sol kapiya dogru iyice kuculmeye calisti sanki geciktirmeye calisir gibi ezilmeyi, yapisti adeta kapiya “catir catir CAT!!!”
.......
Sessizlik!
.......
Herkes durdu!
Dunya durdu!
Catirtilar kesildi!... ve son bir daha CATTTTT!
Bitti!
Ve O, kucucuk; kapiya yapismis, ancak yukardan ve sag taraftan fena halde celiklerin arasina sikismis kucucuk ucgenin arasinda; ama hala SAG!
Inanamadi;”yasasiiiin” diye bagirmak istedi, kutu gibi idi bedeni gozlerinden baska hic bir tarafini oynatamadigini farketti.
Yukardan herhalde konteynerdan goz pinarlarina dogru bir su akiyor olmaliydi.Aglamaya karar vermisti ama, aglayacak zamani olmamisti ki bu goz yasi olamazdi.
Gozlerini kurulamak icin davrandiginda kollarinin da hapsoldugunu farketti.
Dakikanin saniyesinin iste o salisesinde gozlerini sol cama cevirdiginde arkadasinin dehset ifadesi ile karsilasti.
Onu hic bu kadar bagirirken gormemisti, niye bagiriyordu ki?
Ona iki parmagini havaya kaldirarak selam vermek yandan gulumsemesi ile daha cok yakisiyordu.
Hem ne dedigi duyulmuyordu, bagirmasindi.
Yine kuzusu geldi aklina seslice “kuzum seni birakmayacagimi biliyordun degil mi” dedi kendine gelmek icin ama derin bir nefes alip kendinden gecti…
Gozunu bir sarsinti ile actiginda saglik gorevlilerinin sevincli bakislari ile karsilasti “harikasiniz hanimefendi, lutfen kopmayin bizden” dediler.
Boynunu artik hic ceviremiyordu sedyeden gozlerini getirebildigi son sag noktada kaynakla kesilmis aracinin sol kapisini gordu;”Vay be oradan mi ciktim ben” dedi kendi kendine...
Yogun trafik saatlerinde milim milim ilerledigi ayni trafikte bir aracin icinde emniyet seridinden son surat gidebiliyor olmak enteresan bir duygu idi…
Bir de araba kullanirken en fazla dorduncu katina kadar gorebildigi binalari en ust katina kadar gorebilmek yatarken, “keske fotograf makinam olsaydi yanimda” diye dusundu…
“Esiniz dortluleri yakmis ambulansi takip ediyor emniyet seridinden” dediler, “O benim esim degil” diyebildi seslice…icinden “ama o harika bir insan” derken…
Ambulansin canimdan gorebildigi kadari ile gokyuzundeki yildizlari saydi ve gorevlilere “yarin hava gunesli olacak” dedi.
Konusmaya devam ettigini sandigi an ile agzindaki tuzlu tad birbirine karisti gorevliler hizli hizli bir seyler yapmaya basladiklarinda.
Bu kez ambulansin yukselen siren sesini o da duydu bir kez daha kendinden gecmeden once...
Thursday, June 18, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
8 comments:
Sonunu bekleyeceğim ;kesin, sonu vardır sen yarım bırakmazsın......
NİLLY
Who knows Nilly; who knows...
Sevsinler canım ingilizcenizi...)))
Kim bilecek yazarın dışında..
Benimde bir huyum var kitaba başlamadan önce sonunu okurum.Sonra başından sonuna kadar.Şimdi desemki Gulteinen bana snonu anlat kesin beni blogtan atar...))))))))))
NİLLY
Sürükleyici bir hikaye olmuş. Umarım devamı gelir.
çok güzel anlatım.
:)
Yazmayı sürdür Gulteinen. Blog için konuşmuyorum, genel olarak yazmayı sürdürmelisin. Çok güzel.
Öykünün arkası yarın di mi?
tesekkur ederim dostlarim; devami var tabii ki; ancak sonunu ben bile bilemiyorum sanirim ayni anda ogrenecegiz :-)
Post a Comment