Bizim meshur arapca defterini anlatirken soylemistim, kurabiyem birinci sinifa basladigindan beri tum okullarda arapca dersi zorunlulugu gelmisti.
Benim icin bu durumun hic bir sakincasi yoktu, ayrimci bir yapim olmadigindan hic bir dini, irki, rengi ve/veya dili ne asagilarim ne de ove ove goklere cikartirim.
Butunun varligina inanmak ile ozune aidiyet duygulari arasinda o kadar hassas pamuk ipligi inceliginnde cizgi vardir ki korunmasi gereken...
Beni taniyanlar bilirler, bu ayari cok iyi dengelemeye calisirim ve kurabiyeme de sadece siyaha veya beyaza degil; milli duygularina yurekten sahip cikarken ayni zamanda tum renklere de saygi duyabilmenin mumkun oldugunu ogretmeye calisirim...
Bu sebeple bir anne olarak benim acimdan "bir de arapca ogreniyor olmasi" sadece bir avantaj olabilirdi.Hazir bu bolgede yasiyorken fazladan bir dil ogrenmis olacakti ki bu bizim icin fazladan bir bilgi demekti.
Ogrenilmis hic bir extra bilginin kimseye zarari olmamisti o kisiyi daha da yetkin hale getirmekten baska.
Ustelik besinci yila girdigimiz bu yila degin gozlemliyorum ki bu zorunluluk bizi asla zorlarcasina degildi.
Arapcadan sinifta kalma olmadi kimse icin mesela.
Hangi cocuk ne kadar alabiliyorsa ona o kadar yuklediler.
Bir sure sonra sinifi seviye seviye gruplara bolduler.
Cocuk gecer not alana kadar ayni sinav kagidinin uzerine RETAKE(yeniden al) yazip geri verdiler.
Ayni cocuk ayni sinav kagidini gerekirse calisip gelip, calisip gelip 5 kez yeniden aldi; ta ki gecer not almayi basarana kadar.
Hic birini arapca ogrenme hizi sebebiyle ne yerdiler ne de ovup goklere cikardilar.
Amac gercekten "ogretebilmek" yani!
Son sinavimiz biraz agir geldi kurabiyeme, icler acisi bir skor ile "Retake" damgali sinav kagidini eve getirdi hafta basinda : "Anneeeee arapcaci bana takti!"
"Kizim niye taksin arapcaci sana bir bir bir dir dir dir"konusmaya baslamisken elime tutusturuverdi kagidi ben soyle bir goz atip basladim gulmeye... Kaptim isirdim kurabiyenin yanaklarini...
Kagidin sol ust kosesine bakmak gerekiyor sirinligin hat safhasini gormek icin:
bizimki sorulara bakmis...bakmis..bakmis...
hicbir sey anlamayinca aglayan bir surat cizmis ve HELP! diye bagirtmis surati,
sonra "hadi bari elimden geleni yapayim" deyip ciziktirmis bir seyler...
ogretmeni kontrol edip RETAKE yapinca sinavini yine ustune not dusmus "booooooo!"(aglama sesi) diye :-)
En cok hosuma giden de butun bunlara (notlara komik suratlara falan) artik okullarda kizilmiyor olmasi, cocugun ne sekilde olursa olsun kendisini ifade etmesine izin verilmeye baslanmasi...
Bizim zamanimizda oyle miydi ya???
Wednesday, February 04, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
9 comments:
:)))Çok tatlılar ya. Benimkiyle ne kadar benziyorlar, O da böyle ifadeler çizili dilekçeler veriyor bana konuşma balonu da olan, "Nooolur oyun oynayalım" ricalı:) Sanırım internetin ve msn ifadelerinin etkisi var bunu yapmalarında. Bir de çocuklara basılı çalışma kağıtları veriyorlar ya evde yapmaları için, onların da orasında burasında Sünger Bob, Patrick filan resimleri var. Çocuklara dersi özendirmek için böyle şeyler yapılması güzel. Anlattıklarına bakılırsa oradaki eğitim sistemi buradakinden iyi. Kurabiye hiç ağlamasın, nasılsa becerir eninde sonunda.
Retake kelimesinin başındaki "Re"
Latin kökenli dillerin başında olan "Re" ile aynı mı acaba?
yoksa re take zaten ingilizcemi.. ne salak bi soru dimi?
ben bayağı retake diye okudum arapça sandım.. ne bilimm. sooradan uyandım..:::))))))))
arapça zor bir dildir.
çok kafasına takmasın ama çalışsın btün diller gibi o da tekrar edilmezse çabuk unutulur çünkü.
yazdıkları çok tatlı ya:)
dediğiniz gibi yazılı kağıda da olsa çocukların bir şekilde kendilerini ifade edebilmeleri çok güzel.
tabi bazı hocalar bu duruma sinir olup sıfırı basabilirler o ayrı mesele.
Annem ve babam beni 5.sınıftayken Kuran kursuna yolladılar. Hiç de tutucu değillerdir oysa. Biz yerlerde rahlelerin arkasına otururuz ve bilemediğimiz her bir harf için kafamızda bir nar çubuğu patlar.Zaten saçlarımız 3 numara kesilir hep...Yanar da yanar..
Yahu beni babam bile dövmemiş. Camideyiz Allah'ın evi, sabrederiz ama baktık olmuyor son nar çubuğundan sonra arkadaşımla kapıya kadar koştuk "hoca efendi seniiin..." diye döktürdük.
Sonra mı, bizim Arapça öğrenimi biter...
Şimdi düşünüyorum da kurabiyenin yaptığını yapacak olsaydık ve isyankar olup kaçmasydık, Allah muhafaza bitmiştik.
Sizin Arapça maceralarınız beni öldürüyor gülmekten.
Ana kız ikinizde çok yaşayın emi??
Kurabiyem başarır, O bir "genious"
Sevgiler
111
Birşeyi de burada itiraf edeyim bende RETAKE kelimesini önce Arapça sandım aynen yazıldığı gibi okudum. Bir an ne demek ki acaba diye düşündüm.Sonra da kendi kendime güldüm tabi... "Abi" yalnız hissetmesin kendini..... Sevgiler
111
@hep, bizimkiler kesinlikle ayni tornadan cikmis gibiler :)
@ abi, retake aslinda caponca : Re Ta Ke kamikatsu makarimatsu Ka diye soylenen bir atasozunun bir parcasi... anlamini ben de bilmiyom, seker bir baslik olur hani capon mapon filan diye koydum :P
@ Defne, sukurler olsun ki kurabiye ikinci denemede 10 soruda 10unu bildi aksam eve gelip firlatti cantayi ve "of be lanet karidan kurtulmanin yolu biraz calismakmis" dedi.
ben sustum.
@Kubi kuzen, yaa bizim zamanda olsa bizim kurabiye baya sopa yer un ufak olurdu :-)
@111, kizim dur benim isim bitmedi seninle, yunusun da arapca hikayelerini dinliyces daha :)
@hepinis
SIZI SEVIYOM
Post a Comment