Tuesday, January 22, 2008

Kurabiyem buyurken :' )


Evet kurabiyem buyurken.

Ayni ilk dadada mamama bababa larini baba ve mama(iste uydurmaca anne) gibi anlamamiz gibi...

Yurutecte hareketlendiginde elektrik prizlerine parmaklarini sokacagini kesfettigi ilk anda "ilk gercek kizmamiz" gibi "hiiii cissssss!!!" diye, sonra dudaginin buzulmesini izlememiz " ama ama sizzz banaaa..." der gibi.. ve hemen takip eden gun tum prizlerin korlestrilmesi icin gereken aparatlarin alinmasi gibi...

Salondaki yorganin ustunde kicin kicin geri giderken emeklemeyi kesfederek bebek zafer cigliklari ile hizla ileriye dogru emeklemeye baslamasi ve hizini alamayip duvara toslamasi, cayirtiyi kopartmasi, sonra onu kucakta sarmalayip onunla aglayarak acisini paylasmak gibi...

Icindeki gazi bir nevi ters kompresor makina olsam da alsam diye kucakta evin icini arsinladigimiz geceler gibi...

Gofletini yerken evdeki kopekle paylastigini farkedip "ciyaaakk hijjjyeeennnn" diye baarmak gibi...

kafasina salincak carptiginda onun kasina bir dikis atilirken senin kalbine 1500 dikis atilmasi gibi..

ilk abc sini yazmayi basardiginda, onun saskin bakislarinin altinda hungur hungur aglamak gibi...

onunla lunaparkta oyuncaklara binerken kalbinin kut kut attigi halde onun sevinc cigliklari ile kendini sakinlestirmen, 2 tekerlekli ilk bisiklete bindiginde izledigin 20 metrenin sana 20km falan gelmesi, "hadi anne birer cift paten alalim" dediginde peki diyip alip o uyuduktan sonra gizli gizli evde paten binmeyi ogrenmen gibi...

daha alti yasina gelmeden binlerce kilometreyi ucmayi ogrenmesini izlemen gibi, elindeki ile mutlu olmasini bilen bir kucuk insancik oldugunu yanindakinin bilmen gibi...

Bugun de bir ilk oldu.

Bizim evimizdeki ablamizin disarida isi vardi, kurabiyemi okul cikisi karsilayamayacakti.
Civciv den rica ettim "kurabiye dorde on kala geliyor onu alip evine gotur ben is cikisi gecerken alirim" dedim.Nasil olsa cok yakin oturuyoruz.

Ne olur ne olmaz diye kurabiyenin cantasina kapali olan cep telefonunu koydum(okulda yasak cunku) ve ev anahtarini; "annecim" dedim "civciv biraz gecikirse kapida kalma, evde nasilsa cooky var, korkma.kapiyi ac, iceri gir, daha da sorun olursa telefonu ac beni ara"

saat dorde ceyrek kala evin telefonundan arandim titrek bir ses "annneciiihiiimmmm ben eve geldimmm naapiym, civciv yok simdhiii kapiyi kitliyhhmiii?" :)))

"annecim hos geldin aman da benim kizim buyumus de kapiyi da becerip de kendisi acarmis:))) ben civcivle konustum simdi yolda, bir dakikaya gelir eve sen kapiyi kitle otur, nasilsa cooky yaninda endiselenme annecim bak ne guzel buyudun benim bi tanem"

"ehi benbuyudum di mi.. ehi.. ehu.. uhuu.. pihii.. ben bisiyler yiyim bari"

"ye bari de sakin ocagi acma annecigim olur mu dolapta ne varsa ye"
"e heralde biliyos anne! ben cocukmuyum!"
:))))))))))))))))))
(sonadan ogrendim, dolabi acip 4 tane zeytin yemis :'(

cocuksun tabi bi tanemmmm...
annesinin kuzusuuuu..
bi tanesiii...
sen otuz yasina da gelsen benim bonibonlu kurabiyem olcan!

ay kendimi durdurmasam yani 150km hizla eve gidip kurabiyemi kucusuma alip siki siki sarmalamak isterdim ama artik PENCELERIMI ONUN UZERINDEN CEKMEK ZORUNDAYIM biliyorum:))))

neyse bu kadar dramatize bir yana, civciv az sonra eve geldi, kurabiyeyi aldi kendi evine goturdu, ben de is donusu onu aldim, eve getirdim.

Ama bugun cok onemli bir sey oldu!!! :

Kurabiyemmmm evin anhtarini kullanaraaakkkkk evde kimse yokkennnnn korkmadannn eve girdi ve bana telefon acti!!
:)))))))))))))))))))

sukurler olsun binlerce kere...

Sonra da aksam keyif yaparken bana " anne bana evin anahtarini yaptirir misin ama sadece benim olsun" dedi.

Ben de ona gulerek "Kofteeeeeee!!!" dedim:))))

4 comments:

ayci said...

bebekler büyürken - anneleri onlara anadillerini ögretirken - ve bebekleri onlara bebek dilini ögretirken...büyüyerek adam olmaya calisirken...

Sem said...

Özgürlüğe doğru atılan bir adım daha:) Kurabiyeni ve seni kutluyorum. Güzelliğe doğru nice sağlam adımlardan biri olsun. Sevgiler

Tabiat Ana said...

Sevgili Gültinen'ciğim,
ah ah kendi küçüklüğüm,okuldan eve dönüşüm,sobayı yakışım(eee o zamanlar ev sobalı,annem hazırlar giderdi,bir çakmağa bakardı iş),masanın üzerine konmuş tepsi içindeki yemeği yiyişim,annemle yaptığımız sık sık, kısa aralıklı telefon konuşmaları.....
Ahhh mazi ah.Duygulandırdın beni...
Öptüm seni ve kurabiyeyi.Sevgiler...

Şevval Elif SOLMAZ said...

Anne olmak ne sarhoş edici ne anlatılmaz bir duygu değilmi?İlkleri hiçbir zaman unutulmaz.Anne olduğumda sizin gibi her anını takip eden ilgili bir anne olmak isterim.Benim için kocaman sarılın miniğe :) Sevgiler..