Wednesday, January 23, 2008

Devam!!!!







Imdat!

Deme ihtiyaci duyuyor insan bazen sebepsizce.

Kagit ustunde her sey iyi giderken hani bazen huzun basiyor insani aksam ustleri.

Kararmaya baslayan gune yuzunu donup, yukari bakarak imdat demek istiyor insan.

Bir yandan harflere sigmayan sukur icinde diger tarafta pire icin deve yakacak ruh halinde, biraz da hemen kacivermelik bulundugun yerden.

Yuzun hala gokyuzunde;
Imdat!

"Kararma!!!" diye bagirmak istiyorsun gelecek aysiz geceye, sabah kalktiginda uykulu gozlerinle tum cabasiyla acan ama hic kokusuz gullere merhaba demek gelmiyor icinden.

Imdaaaaaat!!!!!


Bilinc kosuyor hemen yardimina; ayrilikta kavuran hasret ve hemen arkasindan kavusmadaki iki damladaki goz yasini duyumsatiyor.

Sevincle gulen ve devamli anlatan beben geliyor gozunun onune, yahut sabirsizca tohum veren evin onundaki agac, meydan okurcasina iklim sartlarina, dokulen ciceklerine ragmen.

Oh diyerek ictigin bir bardak suyu, cigerlerinin dibine cektigin havayi duyumsuyorsun yine bilincinle, sicak yataginin seni cekmesi, uykunun sihirine kaybolman geliyor aklina.

Birbir renge ve sese burunebilecek uzuntuleri kovaliyorsun aklindan, cikmaza girecek dusler icin uyumamaya karar veriyorsun, ancak yasam dolu sevgili duslere uyunacak!

Cenen yinee paralel oldugunda yere, gozlerin ileri dogru bakarken;
yine yuzunde bir gulumseme...

"Bahari, renkleri ve dusleri ben yaratacagim" diyorsun.

1 comment:

Arolium said...

gece ayın gölgesindeyken yavaş yavaş o da terk edip gittikten sonra kala kalırsın ya, ölmek istersinde gölgesinde, yetişemez, ölemezsin ya ve sıkıştığın yerden kurtulmamanın sancısıyla çığlık atarsın.

İmdat..!

sonra çıkıyor sandığın sesinin duyulmadığını görürsün ya, elini tutabilecek bi' el bulamazda dengeni terk edersin ya, irkilip kurtarmak istersin kendi, dizinde bi' elin diğeri keskin bi' şeyi ona yaklaştırmaktayken..

sonra hata verir hayat..