Tuesday, September 11, 2007
BUYUK kucuk is
Zamanin birinde, bazi sebeplerden oturu, kent degistirmek zorunda kaldik.
Buyuk kentten, yine buyuk ama oncekine oranla nispeten kucuk, evet evet bizim icin cok kucuk bir kente tasindik, kizim eski esim ve ben.
O siralar ikimiz de issiziz eski esimle, bir de 13yillik, son 8 yili yonetici olarak calistigim meslek hayatimdan sonra afaganlar basti beni evde otur otur..
Oole gune gitmeyi bilmem, altin gunu annamam, komsu tabak gonderirse dolu geri gitmesi gerektigini bilirim sadece.
Ama sabah kahvesi bilmem.
Cocuklar bahcede oynarken diger annelerle beraber onlari seyredip cekirdek citlamayi da bilmem.
Is aramaya basladim.
Ama kentin olanaklari kisitli.
Gonderiyom benim 3 sayfa CV yi, nezaketen kimse aramiyo bile.
gecti 3 ay.
Ben hala is ariyom.
Kirptim kusa cevirdim CV yi.
Detay metay, extra egitimler, hepsini hepsini kaldirdim iyi mi.
Biri arasa gorusmeye caarsa disimi kircam.
Sona bi kucucuk ilan gordum gazetenin yerel ekinde "Yabanci dil bilen, dis ticaret uygulamalari konusunda fikir sahibi, Ust duzey yonetici asistani araniyor".
Basvurdum.
Bir gun sonra inanamayarak bir bey aradi.
"Eminmisiniz dogru fax numarasina CV nizi faxladiiniza diye"
"Tabi" dedim, ama soyle demek geldi icimden " Yuzlerce Holding var ya kentte, hepsi de ithalat ihracat muduru ariyo ya... onlara gonderdigim CV yanlislikla size gelmis olmali :P"
Neyse gorusmeye gittim.
Ise alindim.
Tesaduf bu ya yabanci sermayeli kucuk bir Tarim sirketi cikti. Genel mudur de yabanciymis, ayda bir kontrole gelirmis falan filan.
Bana onerilen yonetici asistanligi aslinda santral, dosya duzenleme vs.vs.vs.
Sirketin ne is yaptigini bile bilmiyorum daha, o kadar bunalmisim ki "Tamam" dedim isi kabul ediyorum.
Buyuk kentte aldigim maasin neredeyse beste biri degerindeki maas teklifini de kabul ettim.
Hic yuksunmedim, 6 ay bilfiil telefonlara baktim.
Hem de en sirin en enerjik ses tonumla, gulumseyerek.
Musteriler saskinlikla beni nereden bulduklarini soruyormus Genel Mudur yardimcisina.
Kahve bile sundum konuklara.
SIKINTIDAN sirketteki butun dosyalari tekrar duzenledim.
Ona buna burnumu soktum.
Brosurleri tercume ettim.
Genel mudur yardimcisina prezentasyonlar hazirladim.
Satis konferansi duzenledim.
tesaduf sirket bir ithalat sirketi cikti, lisans falan almaya calisiyorlar bazi urunlerine Bakanliktan.
Ben de birini ikisini aliverdim.
Satis ekibi cocuklarin hepsinin "Guzin Abla" si oldum.
Galiba sirketin kimligini neredeyse degistirdi bu enerjim.
Her sabah kosa kosa gittim isime, cok mutlu huzurlu calistim.
9 ay sonra yurt disindan gelen bir teklifi degerlendirmek amaci ile sirketten dis Ticaret sorumlusu olarak ayrildigimda sirketin yabanci Genel Muduru tesekkur yazisi gonderdi bana.
"Your touch on this company will never be forgotten"
(Senin bu sirkete dokunusun asla unutulmayacak)
Evet, 9 ay gibi kisa bir sure icin ancak "dokunus" denebilirdi sobeee gibi, ama hala oradaki gunlerim aklima geldiginde yumusacik sicacik bir gulumseme kaplar yuzumu.
Canli ornegiyle hep dogruluguna inandigim : NE YAPTIGININ, NEREDE YAPTIGININ DEGIL, NASIL YAPTIGININ VE NE KADAR KEYIF ALDIGININ ONEMI VAR i gercekten yasadim cunku orada gecirdigim sure boyunca.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
6 comments:
"NE YAPTIGININ, NEREDE YAPTIGININ DEGIL, NASIL YAPTIGININ VE NE KADAR KEYIF ALDIGININ ONEMI VAR"
bu söz önemli.umarım benim iş hayatımda keyifli geçer.çünkü yaratıcılık gerektiren bi iş.mimarlığına da girersen baya gerek.e bu kadar şeyi yapmak içinde keyif almak önemli.işten çıkış saatinin saniyelerini sayarsan hem kendini hem zamanını harcamış olursun.
Gunlerin, saatlerin nasil gececegini anlayamayacagin yeni bir duzen diliyorum sana.
Bu arada meslegin de cok keyifliymis haaa..
Ay simdi de dizaynir filan mi olsam :PPPP
Keşke biri de benim ofise böyle bi dokunsa:)
Emeklilikten sonra iş kuracak olursam,bunları hatırlayacağım .O zaman geldiğinde "biz sizi ararız":)
sevgiler
tamam anlastik:)
sevgiyle dokunulan her şey tepki verir..
ne guzel dedin arolium.. aazina saalik :)
Post a Comment