Mutlulugun resmini cizmeye karar verdim bundan aylarca once...
Once fikir bir embryo gibi dustu kalbime sonra alis verise ciktim; ama uzun bir alisveris... kaliteli zaman ayirdim, bir ay falan surdu.
Ben yagli boya sulu boya raflarinin onunde yalanip dolanirken eminim beni goren tezgahtarlar benim iyi egitimli bir ressam oldugumu ve pesinde oldugum rengi secmeye calistigimi dusunuyorlardi.
Ben ise biraz da nese katmak icin "hayatta pesinde oldugum rengi arayan" yuz ifademle boyalari ve malzemeleri tek tek alip inceledim goz ucu ile o tezgahtarlari yanima davet eden ifadeyle... cok da hos sohpetler ettim bu sirada; ah su hizmette sinir tanimayan filipinli tezgahtarlar var ya; insani sanki picasso sanki van gogh gibi hissettiriyorlar :-) Onlar sayesinde iyi de gaza geldim; kendi oyunumun kurbani oldum yani...
Lise yillarimda iyi bir "art student" idim, hele bir hocamiz vardi Mr.Larson, artik ona mi hayrandim yoksa sanata mi bilemiyorum ama resim dersinde iyiydim diye hatirliyorum...
Iste o bilgime guvenerek bir cok malzeme aldim; stokladim... "Ilhami" bir gun kapimi calacakti nasilsa...
ve caldi, "hosgeldin" dedim Ilhamiye, sessiz sohpetimiz 2 hafta surdu, bu sirada ben satin aldigim malzemelerle mutlulugun resmini aramaya basladim.
Renklerle dans ettim.
Her tarafi masayi, yerleri. ustumu basimi batirdim... umursamadim...
Ama ama... cikan rezaleti umursadim!!!!!
Daglarda filan bence iyi gidiyordu ama o akmasini istedigim sakir sakir soguk suda inanilmaz cuvallamistim...
Ilk okul dorduncu sinif resmim(42 yasinda yaptigim) tarihe gecmeden yok etmeliydim!
Yok yok; kendime daha buyuk bir ceza vermeliydim, yaralarima tuz basmaliydim veyahut bunu her sabah gorebilecegim bir yere koyup kendime "senin mutlulugun bu mu?" diye sormaliydim beceriksiz BEN e...
Atmadim onu!
Bu bu bu... ilk "eserimin" adini "Utanc tablosu" koydum ve DERHAL resim dersi almaya karar verdim!
(resim yapmaya kustum dememi bekliyordunuz degil mi heheheheh)
This comment has been removed by the author.
ReplyDeleteAhhh sen benim bir de çöp adamlarımı görsen, bir görsen...Senin bu "Utanç Tablon" Leonardo'nun Mona Lisa'sı gibi kalır benimkinin yanında.
ReplyDelete11:49 PM
Ortaya çıkan ne olursa olsun, renklerle uğraşmak kesinlikle çok rahatlatıcı. Ayrıca yeteneği olmayanların bile çalışarak resim yapabileceği gibi bir şey okumuştum yanılmıyorsam. Senin utanç tablosuna gelince, -resimden çok anlamam ama- bence utanılacak bir şey yok orada. Yetenekli olduğun görülmekle birlikte kendine ilk tablo için en zor objeyi, "su" yu seçmişsin. En zor şeydir, dalga veya hareketli su resmi yapmak herhalde.
ReplyDeleteAyrıca biraz daha ileri gidip şöyle yorumlayayım tablonu: somutun soyutla harmanı olarak düşünülürse kendine has bir tarzının olduğu bile söylenebilir :)
Dediğine göre iyi bir hoca bulduysan, zaman ve emek de harcarsan neden olmasın ki. Bence çok güzel olur.
Sevgiler.
Kuzen cop adamlarin da nefis yazilarin gibiyse isimiz var senin Cin Alilerle o zaman!
ReplyDeletehepcigim "suyu cizmek zordur"u aklimda tutacagim ama fena halde hirslandim su cizmek konusunda bilesin :-)
bu arada derslere basladim, ilk eserimin fotolarini koyacagim:-)