Monday, July 16, 2007
ADILE NASIT SENDROMU
Baskalarinin mutluluklarindan mutlu olan insanlar...
Kendime donup baktigimda eser miktarda (bagirmayin yaa ta kendisi diyeee:)))) bu sendromun etkilerini gormuyor degilim..
Mesela hele yanimda cocuk varsa tabakta kalan son meyve parcasini asla almam.. Buyuk de varsa almam... Curumesi riski pahasina yenmek uzere mutlaka baskalarina ikram ederim gizli gizli.. Nezaket artiklarinin yaraticilari arasinda onde bayrakla gideniyim...
Bunu hayatin her asamasinda yaparim, ve hayat beni SIK SIK dover...
Bu takim insanlar, yani biz; iyi niyetlilik temiz kalplilik sıfatlarına haizizdir ki genelde papatya cicegini severiz... Veya orda burda yetisen kir ciceklerini.. Hayvanlarla aramiz cok iyidir, hatta evlerimizde tuylu bir seyler beslemek muptelalik haline gelmistir, düşen bir ufaklik gordugumuzde icimizden bir seyler akar ve cevrede annesi babasi var mi diye kontrol etme ihtiyaci duymadan hemen kosariz kaldirmak icin bir yandan "iyi misin caniiimmmm" diye bagirarak.
Yabani bogurtlen gorursek tesadufen, 5 yasinda bir cocuk sevinciyle hemen 2-3 tane agzimiza ativeririz tozlu mu degil mi bakmadan...
Bizler, o Adile Nasit Sendromunda olan insanlar, iyi ki varizdir, iyi ki girmişiztir hayatınıza. Bir sevgilinin en büyük dost oldugunu ögretmişiztir iyi ki... iyi ki güvenmişsinizdir bize ve iyi ki sevmişsinizdir, cok sevmişsinizdir bizi. aşkın bittiği günde dahi varolmusuzdur elinizi hiç bırakmadan yaninizda. büyük dertler zamanında yokken derdin asıl sahibi ortalarda, yikilmaz bir duvar oluruz sirtinizi dayamaniz icin.
Size gulmeyi iyi ki ogretmisizdir...Iyi ki cocuk olmanin lezzetini hatirlatmisizdir size ve birlikte oyunlar oynamisizdir...
Her zaman yan yanayizdir, siz isteseniz de istemeseniz de... taa ki biz yorulana kadar...
No comments:
Post a Comment